17 Mart 2017 Cuma

Günah - Tövbe

GÜNAH - TÖVBE
GÜNAHINDAN PİŞMAN OLUP TÖVBE EDEN SANKİ ONU HİÇ YAPMAMIŞ GİBİDİR.

GÜNAH

Günah: Kulun bilerek veya bilmeyerek Rabbi’nin emrine veya yasağına uymamasıdır. Hükmü tahrimen mekruh ve haram olan şeylere günah denilir. Günahlar büyüklüğüne göre küçük ve büyük, hakka göre Allah hakkı ve kul hakkı, yapılışına göre gizli ve açık günah gibi türleri vardır.



Günah denince akla sadece içki, kumar, zina gelir. Dindar olmak denince de akla sadece namaz kılmak, hacca gitmek gelir. Tıpkı tesettür denince akla sadece başı kapatmak geldiği gibi hatta tesettüre başörtüsü diyoruz yani sadece başı örtmek yeterliymiş gibi. Halbuki bunlar dar kavramlar değildir. Hak yememek, zulmetmemek (adaletli olmak), yalan söylememek, aldatmamak, edepli olmak vs vs. dinin emirlerindendir.

Din sadece sözde kalp temizliğinden de ibaret değildir. Çünkü işlenen her günah ile kalpte siyah bir nokta belirir. Kişi günah işleye işleye kalbi öyle bir hal alır ki kapkara olur ve artık ibadet ve iyilik yapmak (sevap kazanmak) istemez. Artık şeytan o kişiden elini çeker, şeytanın işini yapan kişiye dönüşür. Onunla uğraşmasına gerek kalmaz.

"Haramın en zoru başıdır, sonra kolaylaşır, sonra sıradanlaşır, sonra alışılır, sonra tatlanır, sonra kalbe yerleşir. Sonra da kalp başka bir haramı arar" [İmam Şafiî Rahmetullahi aleyh] 

Küçük günahlar kişiyi büyük günahlara, büyük günahlar ise zamanla kişiye normalleşerek, Allah muhafaza eylesin, kişiyi dinden çıkartır.

Günahını küçümsemek veya günahta ısrar etmek (devam etmek) büyük günahtır.

Günahtan daha beter olan günahı küçük veya normal görmektir.

Günahını küçümsemek günahından daha büyük günahtır. Başkasını günahı sebebiyle küçümseyip kendini üstün görmekse daha büyük günahtır. “Allah kesin affetmez.” demekse çok büyük günahtır.

Şeytan önce “Bir kerecikten bir şey olmaz hem bu devirde normal” diye vesvese verir. Sonra ise “Bu kadar günahtan sonra affolunmazsın” der günaha devam ettirir.

Günahlar dua etmemize Allah'ın huzuruna durmamıza (namaza) engel olmamalı velev ki günahı bırakamasak bile.

Yapılan günah söylenmez hele övünerek asla. Günaha şahit olmaması daha affedilebilir olması demektir. Açıktan günah işleyen açıktan tövbe etsin ki kendisi hakkında hâlâ günaha devam ediyor diye suizan oluşmasın.

Bir kimse, günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Eğer tevbe ederse, o leke silinir. Tevbe etmeyip tekrar günah işlerse, o leke büyür ve kalbin tamamını kaplar, kalb, kapkara olur. Artık o kalp ibadet ve iyilik yapmak istemez.

Günahın büyüklerinden sakınanın küçük günahları affedilir.

Günaha Allah için pişman olmak affedilmesinin belirtisidir.

En büyük günah Allah'a inanmamaktır. Sonraki en büyük günah ise Allah'a ortak koşmaktır. İlki kâfir diğeri müşriktir ikisi de sonsuz cehennemliktir.

Kâfir olmak dışında her günah cehennemde yanarak veya dünyada kabirde mahşerdeki sıkıntılarla temizlenebilir. Allah korusun.

Günahını tövbeyle temizlemeyen Müslüman’ın günahını Allahü Teâlâ cehennemde günahı temizlenmesin diye dünyada yetmezse kabirde yetmezse mahşerde yetmezse sıratta acı, korku, fakirlik, zorluk, sıkıntı, belalarla günahını temizler. Hâlâ günah kalırsa (Allah korusun) onu da cehennem temizler. 

Günahsız olmak (ismet sıfatı) peygamberlere mahsustur. Peygamberler bazen hata eder bazen bir şeyin en iyisini değil de iyisini yaparlar (zelle). Günahlarından samimi tövbe eden günahsızdır burada kasıt hiç günah işlemeyendir.

Bir başkası için Allah seni affetmez çok günah işlemişsin diyeni Allah affetmez diğerini affeder. Allah’ın rahmeti sonsuzdur onu aklınca sınırlandırdığı için. 

“Allah beni kesin affetmez yaa” demek büyük günahtır bunu demek öyle diyeni dinden bile çıkartabilir. Allah'ın affedeceğinden ümidi kesmiştir. Hâlbuki Allah “Ey günah işlemekte haddi aşmış (çok günahkâr) kullarım Allah’ın rahmetinden ümidi kesmeyin” demektedir. Allah’tan ümidi ancak kâfirler keser.

Günahımız Allaha zarar veremez olduğu gibi Allah’ın ibadet dua zikirlerimize ihtiyacı yoktur. Ancak bizim her an Allah’a ihtiyacımız var. 

Günah işlemeye devam eden kimse unutkan olur, ahmaklaşır, aklı da azalır. 

TÖVBE

Tövbe: Kulun hatasını anlayıp Rabbinden özür dilemesi, kendisini affetmesini istemesi ve ona yönelmesidir. Günahtan hemen sonra tevbe etmek farzdır. Tevbeyi geciktirmek de büyük günahtır. Bunun için de, ayrıca tevbe etmek gerekir. Örneğin namazlarını kazaya bırakanın kaza kazaya bıraktığı için tövbe etmesi + kaza namazını kılması gerekmektedir.


Zararın, günahın neresinden dönülürse kârdır. "Allah artık beni affetmez" diyerek günahlara devam etmemeli, “ne de olsa Allah affeder ya” diyerekte devam edilmemeli. Bırakılmasa bile “Allah’ın huzuruna çıkmaya yüzüm yok” diyerek namazdan duadan kaçılmamalı. Tam olarak hemen bırakamasakta yavaş yavaşta olsa aşamalı bırakmaktan vazgeçmeyelim.

Tövbe için ilk şart günah olduğunu bilmek ve günah olduğunu kabul etmektir.

Tövbe kulun acziyetini hatasını anlamasıdır. Bu kişiyi Âdem yapar. Âdem (a.s)’ı cennetten, iblisi meleklerin hocalığı makamından indiren bir günahı değil miydi? Hatada, günahta ısrar etmekse iblis yapar. Tarafını seç ahirette kaybedenlerden pişman olanlardan olma.

Aynı günahı yarın bir daha işleyecekte olsan pişman ol tövbe et belki yarın olur sen olmazsın.

Tövbenin kabulünde günahın miktarına değil pişmanlığın samimiyetine bakılır.

Tövbe eden kişi Allah katında sanki o günahı işlememiş gibidir.

Günde 70 kez tövbeyi bozsakta da samimiysek tövbemizi Allah, yine de affeder.

Günah işleyenlerin en üstünü tövbe edendir. Tövbe edenlerin en üstünü samimi içten ve hakikice edip tövbesini tutanlardır. Tövbe günahı silip süpürür. Tövbeyi tutmak ise günahı sevaba dönüştürür.

Küçük günahlar 5 vakit namaz ile silinir. Büyük günahlar, ibadet borçları ve kul hakları tövbesiz silinmez.

Dünyada mutlu olmak için borcunu; ahirette mutlu olmak için günahını azalt sıfırla.

Gel ne olursan gel, gel ne günah işlediysen gel Allah affeder yeter ki sen pişman ol Allah’a dön yalvar.

Günahın ne olursa olsun Allah'ın affetmesini geçemez.

Mahşerde Allah dilerse tövbe edilmese bile istediği kişinin istediği kadar günahını affedebilir veya etmeyebilir. Allah kimseye yaptığının hesabını verecek değildir.

Günaha meyilli yaratılmışız. Pişman olup yalvarıp yakaralım Mevla’mıza diye. Allah kendisine yalvaranın samimi içten yakarışını sever razı olur. Peygamberler de günaha meyillidir ama nefsine hâkim olmuşlardır. Bu konuda Allah tarafından korunmuşlardır.

Ne de olsa Allah affeder diye günah işlenmez işlenirse samimi tövbe ile yine affedilir. Sakın sizden birini şeytan Allah'ın rahmetiyle kandırmasın.

Tövbede sayı sınırlaması yok, günah kotası da yok. Hakiki tövbe ile hayat boyunca işlenen günahları bir anda silinebilir.

Tövbeyi geciktirme yarın olur sen olmazsın. Ölüm anında insan en kolay yapabildiği nefes alma işini bile zorlanarak yapar geciktirirsen tövbe nasip olmayabilir.

Elinde günahı yapacak imkânı olmadığından dolayı sözde pişmanlık geçerli değildir. Örneğin yaşlandığından dolayı zinayı bırakmak gibi. Tabi ki samimiyse yine affedilir.

Her günü tövbe ile sonlandıralım borç defterimizi günah defterimizi günlük sıfırlayalım.

Dualarımızın kabulüne engel ne günahımız varsa affeyle Ya Rabb. Âmin





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder