29 Mart 2017 Çarşamba

Kıyamete Kadar Her Saatte 70 Milyar Sevap Kazandıran Dua

KIYAMETE KADAR HER SAATTE 70 MİLYAR SEVAP KAZANDIRAN DUA

İbni Abbas (radıyallâhü anh)’dan rivayet edildiğine göre Peygamber efendimiz (Sallallâhü teâlâ aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: 
“İmran oğlu Musa (a.s.) bir kere Cebrâil (a.s.) ile görüştüğün de ona: “Âyetû’l Kûrsî’yi nekadar okuyana ne kadar sevap var?” diye sordu. Cebrâil (a.s.) da Âyetû’l Kûrsî hakkında öyle ecirlerden (sevaplardan) bahsetti ki, Musa (a.s.) bu ecirleri kazandıracak kadar okuyamayacağını anlayınca, Allâhû Teâlâ (c.c.)’dan kendisini bu sevap ve faziletleri kazanmaktan âciz bırakmamasını istedi. Sonra Cebrâil (a.s.) tekrar Musa (a.s.)a gelerek, ona:
“Her kim, farz namazının peşinden bir kere:
OKUNUŞU:
“Allâhümme innî ükaddimü ileyke beyne yedey külli nefesin ve lemhatin ve lahzatin ve tarfetin yatrifü bihâ ehlüs semâvâti ve ehlül ardi ve külli şey-in hüve fî ilmike kâinün ev gad kâne ükaddimü ileyke bey­ne yedey zâlike küllihî.”

NOT: z: Peltek yani dili hafifçe ısırarak oku //// â, î: Uzatarak oku

ANLAMI:
“Allahım! Ben sana her nefes, her an ve her sâniye, gök ve yer ehlinin her göz açıp kapayışından, ve (Senin) ilminde olacağını bilip de şuan mevcut olan, istikbalde (ilerde) mevcut olacak veya evvelce geçmiş olan her şeyden evvel (sana) Âyetû’l Kûrsî’yi takdim ediyorum”

deyip (ardından da) Âyetû’l Kûrsî’yi sonuna kadar okursa yirmi dört saat olan gece ve gündüzün her saatinde, o kulumdan bana 70 milyar hasene (sevab) yükselir ve (İsrâfil a.s. tarafından) Sura üfleninceye kadar, melekler onun sevabını yazmakla meşkûl olurlar” buyurdu.

(Kaynak: Hâkim et-Tirmîzi, Kenzû’l-Ummâl: 2/131 No:3468)

İhlas Süresinin Faziletine Dair Hadis-i Şerifler

İHLAS SÜRESİNİN FAZİLETİNE DAİR HADİS-İ ŞERİFLER

1-) İhlâs sûresini okumak, Kur'an-ı kerimin üçte birini okumaya denktir. [Buhari]
* Hatim edip hatim sevabı almakla 3 ihlas okuyup hatim etmiş gibi sevap almak farklıdır.

2-) On kere (her biri başında besmeleli) İhlâs süresini okuyana Cennette bir köşk verilir. [İ. Ahmed]

3-) Yatarken (her biri başında besmeleli) yüz kere İhlâs okuyan Cennete girer. [Tirmizi]
*Okuduktan sonra kimseyle konuşmadan sağ tarafına yatılmalıdır.

4-) Sabah namazından sonra 
(her biri başında besmeleli) 11 kere İhlâs süresini okuyana, Cennette bir köşk verilir. [Haraiti]

5-) Sabah akşam üçer kere İhlâs ve Muavvizeteyni (Felak ve Nas sürelerini) okumak, bela ve sıkıntılardan korur. [Tirmizi]

6-) Evine girerken İhlâs okuyan yoksulluk görmez. [T.Kurtubi]

7-) Bir kimse, yolculuğa çıkarken 11 kere İhlâs okusa, Allahü Teâlâ, yolculuktan dönünceye kadar onun evini muhafaza eder. [İ. Neccar]

8-) Cuma namazından sonra, yedişer kere İhlâs ve Muavvizeteyn süreleri okuyan, bir hafta kazadan, beladan ve kötü işlerden korunur. [İbni Sünni]

9-) Yatarken Fatiha ve İhlâs okuyan kimse, ölümden başka her şeyin zararından emin olur. [Bezzar, İbni Abdilber]

10-) Cana, mala, ırza dokunmayıp, içkiden de sakınarak, İhlâs sûresini yüz kere okuyan Müslüman’ın elli yıllık (küçük) günahı affolunur. [Beyheki]
* Namaz, oruç gibi ibadet borcu ve kul hakkı borçları gitmez.

11-) Elli defa İhlâs sûresini okuyan Müslüman’ın 50 yıllık (küçük) günahı affolur. [Darimi]
NOT: Bazı âlimler o kişiye ölmeden tövbe nasip olur demektir demişlerdir. 

12-) Rasûlullâh (Sallallâhü Aleyhi Ve Sellem) efendimiz, bir yeri ağrıdığında Felak ve Nas sûresini okur, üzerine üfler ve ağrıyan yeri mesh ederdi. (Buhari)

NOT: Buradaki hadis-i şerifler şartsız bildirilmiştir. Şartsız bildirilen bir ibadetin kabul olması için bazı şartlar vardır:

1- İnancı düzgün (ehli sünnet) olmak, bid’at ehli olmamak, (Kabir azabını kabul etmeyen, kaderi, kıyamet alametlerini, Hz. İsa'nın ineceğini inkâr eden sapkın görüşlü kişidir yani inancı düzgün değildir.)

2- Haramlardan, (büyük) günahlardan kaçmak gerekir. Mesela namaz kılmamak çok büyük bir günahtır.






2 Milyon Sevap, 2 Milyon Derece Kazanma, 2 Milyon Küçük Günahını Sildirme Duası

2 Milyon Sevap, 2 Milyon Derece Kazanma, 2 Milyon Küçük Günahını Sildirme Duası

Musa ibni Câfer'in dedesinden (Radıyallâhü Anhüm) rivayetine göre, Rasulullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: 
Her kim müezzini ezan okurken duyduğunda;
Merhaben bil gâilîne adlen merhaben bissalâti ve ehlen

Duanın Anlamı:
(Dosdoğru söyleyenlere merhaba, namaza da hoş safa geldi.)

derse, Allâhü Teâlâ ona 2 milyon sevap yazar; 2 milyon (küçük) günahını siler ve onu 2 milyon derece yükseltir.’
(Hatîb el-Bağdâdî, Râmûzu'l-Ehâdîs, Sayfa:435, No:5426)

NOT: Böyle günahları sildiren dualarla asla kul hakları, büyük günahlar veya namaz oruç borçları silinmez. Bazı âlimlerse günahları silinir demek o kişiye tövbe nasip olur demek kastedilmiştir demişlerdir. Bu dua kuran ayeti olmadığından dolayı kadınlar özel hallerinde de okuyup bu fazileti elde edebilirler.





Orucun Türleri Ve Orucu Bozan, Bozmayan Şeyler Nelerdir?

ORUÇ
Oruç, İslam dininin beş şartından biri ve yılda bir ay, Ramazan ayında, Allah’a kulluk ve ibadet amacıyla, imsaktan akşama kadar, niyetlenerek bir şey yiyip içmekten ve orucu bozan başka şeylerden nefsi korumak suretiyle tutulur
Orucun Arap dilindeki karşılığı “savm” kelimesi olup, bu kelime “bir şeyden uzak durmak, kişinin kendini tutması ve engellemesi” manalarına gelmektedir.

KİMLERE FARZDIR?
Büluğa ermiş, aklı başında kadın ve erkek her Müslüman, Ramazanda oruç tutmak bir kulluk borcudur ve farz-ı ayndır. Yolcu ve hasta olanlara da oruç farzdır. Ancak Ramazanda tutmaları mecburi değildir.
ORUCUN FARZ TUTULMADIĞI DURUMLAR
1- Yolculuk(sonradan)
2- Hastalık(iyileşince veya fidye)
3- Gebelik ve çocuk emzirme-anne veya sütanne-(sonradan)
4- Yaşlılık(fidye verecek)
5- İkrah (zorlama)
6- Aşırı açlık ve susuzluk(sonradan)
7-Hayz ve nifas hali(sonradan)
8- Cihad (sonradan)
ORUCUN FARZLARI
1-Niyet etmek
2-Sahur ve iftar vaktini bilmek
3-Sahur iftar arası orucu bozan bir şey yapmamak

ORUCA NİYETİN VAKTİ: Oruca niyetin ilk vakti bir önceki günün akşam namazı vakinde başlar son vakit ramazan orucunda öğlen vaktine kadar; kaza, keffaret ve diğer oruçlarda ise son vakit imsak vaktidir.

FİDYE MİKTARI: Bir gün orucun fidyesi bir fıtır sadakası miktarıdır. Bu miktar ise bir kişinin bir günlük asgari miktarda yeme içme maliyetidir. Kişiye, yere ve zamana göre değişir.

ORUCUN TÜRLERİ
1- Farz Oruç: Ramazan ayı orucunun edası da, kazası da farzdır.
2- Vacib Oruç: Nafile olarak tutulan, sonradan bozulan orucun kazası ve adak orucu (adanan oruç)
3- Sünnet Oruç: Muharrem ayının 9 ve 10'uncu veya 10 ve 11'inci günleri oruç tutmak (Aşura Orucu), pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmak, şevval ayında 6 gün oruç tutmak sünnettir.
4- Nafile Oruç: Yukarıda sayılan vakitler dışında, kerahet olmayan günlerde oruç tutmak ise nafiledir. Örneğin haram aylarda (muharrem, receb, zilkade ve zilhicce) Perşembe Cuma cumartesi oruç tutmak (900 senelik oruç tutmuş sevabı vardır.) Hz.Davud’un orucunu tutmak yani bir gün tutmak diğer gün tutmamak.
5- Tenzihen Mekruh Oruç: Ara vermeden yani, akşam iftar etmeden 2-3 gün peş-peşe oruç tutmak, orucu akşam tutmak, bütün sene -bayram dâhil- aralıksız oruç tutmak(Hz.Nuh(a.s) ın orucu), sadece aşura günü oruç tutmak, sadece Cuma veya sadece cumartesi günü oruç tutmak(Hz.Davud(a.s) ın orucu bu günlerden birine denk gelirse olmaz.), kadının kocasından izinsiz nafile oruç tutması, işçinin işverenden izinsiz işini aksatarak nafile oruç tutması da mekruhtur.
6-Tahrimen Mekruh Oruç: Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban bayramının dört gününde oruç tutmak

BOZUP KAZA(1)+KEFFARET(60) GEREKTİRENLER
1- Gıda sayılabilecek şeyleri yemek, içmek, sigara, afyon gibi keyif veren maddeleri kullanmak, ağza giren yağmuru kasten yutmak, kar ve dolu gibi maddeleri bilerek yemek.
2- Cinsi münasebette bulunmak.

BOZUP SADECE SADECE KAZA GEREKTİRENLER
1- Çiğ pirinç, hamur, un ve bir defada çok miktarda tuz yemek (az tuz yenirse kefaret gerekir).
2- Pamuk, kagit yemek, çakil, tas, toprak gibi maddeleri yutmak,
3- Makata veya mesaneye ilaç vermek, genize gidecek şekilde buruna ilaç damlatmak, kulağa yağ damlatmak
4- Ağıza alınan suyu veya ağıza giren yağmur, kar gibi maddeleri hata ile yutmak,
5- Unutarak bir şey yedikten sonra, orucunun bozulduğunu zannederek yeyip içmek,
6- İmsak vaktinin gelmediğini veya iftar zamanının geldiğini zannederek, yanılıp bir şey yemek,
7- Eşine dokunma, öpme suretiyle inzal olmak (boşalmak),
8- Kendi arzusu ile dışarıdaki sigara dumanını içine çekmek,
9- Kendi arzusu ile ağız dolusu kusmak,
10-Dişler arasında kalan nohut büyüklüğündeki kırıntıyı yutmak (daha küçük olan kırıntı orucu bozmaz),
11- Deri altına, kasa veya damara yapılan her türlü ilaç ve aşılar,
12- Sakız çiğneyip suyunu yutmak,
13- Ramazan orucu dışında kalan diğer oruçları kasten bozmak.

ORUCU BOZMAYAN ŞEYLER
1- Unutarak bir şey yeyip içmek,
2- Çiçek aşısı gibi deri üzerinden yapılan aşılar,
3- Kan aldırmak (vücuda kan verilmesi ise orucu bozar ve kaza gerektirir),
4- Göze sürme çekmek veya ilaç damlatmak,
5- Kendiliğinden inzal olmak (boşalmak), cünüp olarak sabahlamak,
6- Banyo yaparken kulağa su kaçması,
7- Burundaki akıntıyı (sümüğü) boğaza çekip yutmak,
8- İstemeden ağza gelen kusmuğu yine istemeden geri yutmak,
9- Ağza tükürüğünü toplayıp yutmak (orucu bozmasa da mekruhtur),
10- Eşi ile öpüşmek,
11- Banyo yapmak (serinlemek amacıyla banyo yapılması mekruhtur)
12- Abdest alma gayesi dışında ağza su alıp çalkalamak.

ORUÇLU KİMSEYE MEKRUH OLAN HALLER

1 - Abdest veya gusulde ağıza ve buruna su çekerken suyu bol kullanıp ağızda tutmak mekruhtur.
2 - Oruçlu kimsenin pişen yemeğin tadına bakması (kötü huylu kocası olan kadınlar için bir mahzur yoktur .)
3 - Oruçlu kimsenin satın alacağı ya bal vs tadına bakması mekruhtur
4 - Evvelce çiğnenmiş bir sakızı çiğnemek mekruhtur (Erkekler için oruçlu değilken de sakız çiğnemek mekruhtur )
5 - Oruçlu kimsenin hareketini azalmak için soğuksu ile yakınması mekruhtur
6 - Oruçlu kimsenin zevcesıyle çıplak sarmaş dolaş olması mekruhtur
7 - Halsiz kalacak kadar kan aldırmak

Tecvid Dersi (Tamamı Tek Parça)


T E C V Î D
( KUR’ÂN-I KERİM’İ GÜZEL OKUMA KURALLARI )

            Kur’an okurken; harflerin ‘mahrec’lerine yani çıkış yerlerine dikkat ederek, her harfin hakkını vermek, durma- geçme, uzatma-kısaltma gibi kurallara uyarak güzel Kur’an okumayı öğreten ilime ‘tecvîd’ denir.  Tecvid öğrenmenin amacı, Allah’ın Kur’an’daki şu emrine uymaktır:
 “Kur’an’ı ‘tertil’ üzere (açık açık, tane tane) oku!” (Müzzemmil Sûresi, 4)

 A- MEDD  (UZATMA)  İLE  İLGİLİ  TECVÎD  KURALLARI_________________

             1-Medd-i Tabiî   (Normal uzatma):

  Medd (uzatma) harfleri üçtür: ( ا  ی  و  )  Bunlardan biri  harekesiz olarak bir harfin önüne
gelirse M. Tabiî olur. Önüne geldiği harfi ‘bir elif miktarı = bir parmak kalkacak kadar’ uzattırır.
(و ) ötreli bir harfi, (ى ) esreli bir harfi, (ا ) ise üstünlü bir harfi uzattırır.
            Örnekler:                                                  اُوتِـيـنَا  -   قـِيـلَ   -   وَمَـاتـُـو    -   بـَصِـيـرٌ  -   فـَمـَا        

2- Medd-i Muttasıl   (Bitişik Uzatma):  

            Bir kelimede med harflerinden biri olur, yine aynı kelimede hemze ( ء  ) gelirse M. Muttasıl olur. En az 2, en fazla 4 elif miktarı uzatılır. Örnekler:                                       يشاء  -  سوء  -  جاء                                         

3- Medd-i Munfasıl   (Ayrı Uzatma):

Bir kelimede med harflerinden biri olur, diğer kelimede ise ( ا  ) gelirse M. Munfasıl olur.
En az 1, en fazla 4 elif miktarı uzatılır. Örnekler:                          اخلده ماله ان -  يآايها   - ۱خاف ۱ني

4- Medd-i Lâzım   (Gereken Uzatma):

Bir kelimede med harflerinden biri olur, sonra cezimli ya da şeddeli bir harf gelirse M. Lâzım
olur. Mutlaka 4 elif miktarı uzatılmalıdır. Örnekler:                                 ولاالضالين  -  لحآقة اآلان

            5- Medd-i Ârız    (Geçici Uzatma):
           
Bir kelimede med harflerinden biri olur, sonraki harfe geçici olarak bir cezim verirsek M. Ârız
olur. En az 1, en fazla 4 elif miktarı uzatılır. Örnekler:         بصير       بصير          يعلمون      يعلمون

            6- Medd-i Lîn    (Yumuşak Uzatma):
           
Bir kelimede Lin harfleri olan (  وْ ) ile ( ىْ  ) cezimli olarak bulunur, sonra da cezimli bir harf gelirse M. Lîn olur. En az 1, en fazla 4 elif miktarı uzatılır. Örnekler: بـالـغـيـب   -   والـصـيـف    -   قريش

            B-  TENVİN ( --  --  -- )  ve  SÂKİN  NÛN  ( نْ  )  İLE   İLGİLİ  TECVÎD  KURALLAR

1- İklâb   (Dönüştürme):

 Tenvin ya da sakin nundan sonra, ( ب  ) harfi gelirse İklâb olur. Tenvin ya da sakin nun, ( مْ  )
harfine dönüşür, dudaklar hafifçe bastırılarak ses genizden getirilir ve 1,5 harf miktarı tutulur.
Örnekler:                                            بصير     سميعـم      بصير   سميع    -    بعـد  مم     بعـد  من

            2- İdgâm-ı Bilâ Gunne   ( Gunnesiz –sesi genizden getirmeden- dönüştürme):
           
Tenvin ya da sakin nundan sonra (  ر  ل   ) harflerinden biri gelirse İ. Bilâ Gunne olur.
Tenvin ya da sakin nun bu harflere dönüşür. Örnekler:              للمِـتقين ی هد  -  ربهـم من      -  لدنك من


1
3- İdgâm-ı Maal Gunne   (Gunneli -sesi genizden getirerek- dönüştürme):
           
Tenvin ya da sakin nundan sonra ( يمنو  ) harflerinden biri gelirse İ. Maal Gunne olur.
 Tenvin ya da sakin nun bu harflere dönüşür. Bu esnada 1,5 harf miktarı tutularak gunne yapılır.
            Örnekler:                                   وعـدده مـالا   -   نـعـمـره ومـن  -   اللـه مـن فضلا  -  يعـمل ومن

4- İzhâr    (Belli ederek okuma):

Tenvin ya da sakin nundan sonra altı tane ‘boğaz harfi’nden ( هـ  غ  ع  خ  ح ١ ) biri gelirse,
izhâr olur. Tenvin ya da sakin nun belli edilerek okunur.
 Örnek:       مـنـه    ـ   غـيـر مـن    ـ   عـمـل مـن   -  خـوف مـن    -  حـلـيم غـفـور      ـ   من ا مـن

            5- İhfâ    (Gizleyerek Okuma):
           
Tenvin ya da sakin nundan sonra, (yukarıda sayılan harflerin dışında bulunan) 15 tane harften biri gelirse ‘ihfâ’ olur. İhfâ harfleri:          ك  ق  ف  ظ  ط  ض  ص  ش  س  ز   ذ   د   ج  ث   ت
            Nun harfi gizlenerek, dil nun harfinin çıktığı yere değmeden 1,5 harf miktarı tutularak okunur.
            Örnekler:              م الـسـلا ومـنـك الـسـلام انـت  - کر ذ مـن    -    گـريم غـني   -   تـهـم صلا عـن                                        

            C- SAKİN  MİM  ( مْ )  İLE  İLGİLİ  TECVÎD  KURALLARI_______________________

            1- İdgâm-ı Misleyn Maal Gunne   (Aynı harflerin gunneli olarak birbirine dönüştürülmesi):
            Sâkin mim’den sonra yine harekeli (م )harfi  gelirse; şeddeli olarak, sesi genizden getirek
1,5 harf miktarı tutulur. Örnekler:                                                 مـؤصـدة  عـليـهـم    -   مـن طـعـمـهـم ا

            2- Şefevî İhfâ   (Dudak İhfâsı):
            Sâkin mim’den sonra (ب ) harfi gelirse; dudaklar hafifçe bastırılarak ve 1,5 harf miktarı tutularak gunneli bir şekilde okunur. Örnekler:           رة بـحـجـا  مـيـهـم تـر   -   بـه هـم    -   بـهـم ربِهـم

         3- İzhâr   (Belli ederek okuma):
            Sâkin mim’den sonra; mim ile be’nin dışındaki harflerden biri gelirse; mim harfi tutulmadan belli edilerek okunur. Örnekler:                                    وامـراتـه     -      سـاهـون صـلاتـهم    -    فيه  هـم

            D- İDGAM   (Bir harfi diğerine katma) ___________________________________________

1- İdgâm-ı Misleyn   (Aynı harflerin birbirine dönüştürülmesi):

Bir harf önce cezimli, sonra harekeli olarak ard arda gelirse İ. Misleyn olur ve sanki tek
harfmiş gibi şeddeli okunur. Örnekler:                               ونـصـرو و و ا  -   تـهـم تـجار  بحـت ر  فـمـا
            Eğer bu harfler ( م ) ve ( ن ) ise gunneli olarak ve 1,5 harf miktarı tutularak okunur.
           Örnekler:                                                                                           نـار مـن    -   مـن طـعـمـهـم ا

            2- İdgâm-ı Mütecâniseyn   (Aynı cinsten olan harflerin birbirine dönüşmesi):
           
Çıkış yerleri aynı fakat sesleri farklı olan harflerin birbirine dönüşmesine İ.Mütecâniseyn denir.
Üç grupta incelenir:
            a- ( ت - د - ط  ) grubu. Örnekler:                     اللـه  دعـو ثـقـلـت ا  -  حـطت ا    -   تـم عـبـد مـا   

            b- ( ث - ذ - ظ  ) grubu. Örnekler:                                                   لـك ذ يلـهـث    -    ظـلمو  ذ ا

            c- (  م   -   ب   ) grubu.  Örnekler:                                                          مـعــنـا  کـب ر ا بـنـى يـا

            3- İdgâm-ı Mütekarribeyn   (Çıkış yerleri yakın olan harflerin birbirine dönüşmesi):
           
Çıkış yerleri ve sesleri yakın olan harflerin birbirine dönüşmesidir. İki grupta incelenir:
            a- ( ر  -  ل  ) grubu. Örnekler:                                                                                     ب ر قـل

b- ( ك  -  ق ) grubu. Örnekler:                                                                              نـخـلـقـكـم  لـم ا


2
            E- ELİF  LÂM  TAKISI  ( ۱ل )  İLE  İLGİLİ  TECVÎD  KURALLARI______________
           
1- İdgâm-ı Şemsiyye   (Lâm harfinin okunmaması):
 (۱ل) takısından sonra okunuşları  (ل )’a yakın olan 14 harften biri gelirse İ. Şemsiyye olur.
(ل ) harfi okunmaz, sonraki harf şeddeli okunur. Bu harfler: ن -ل -ظ -ط -ض -ص -ش -س -ز -ر -ذ -د -ث - ت
Örnekler:                                           ت لـطـيـبـا وا  -   والـصـلاة   -    والـتيـن    -   والـشـمـس             

            2- İzhâr-ı Kameriyye   (Lâm harfinin okunması):
            ( ۱ل ) takısından sonra okunuşları ( ل  )’a uzak olan 14 harften biri gelirse İ.Kameriyye olur.
ل  ) harfi okunur. Bu harfler:                                     ى -ه -و -م -ك -ق -ف -غ -ع -خ -ح -ج -ب -أ    
Örnekler:                                                                     والـكـتـاب        -    والـعـصـر     -    والـقـمـر

            F- DİĞER  TECVÎD  KURALLARI____________________________________________

1- Kalkale   (Sarsarak okuma):

( جد قطب   ) harflerinden biri kelimenin ortasında ya da sonunda cezimli olarak gelirse Kalkale olur. Bu harfler çıkış yerinden sarsılarak kuvvetlice söylenir.
Örnekler:                                        احـد     -   اجـمـعـين -   وقـب     ـ    طـعـمـهـم ا    -   مـلـحـق

2- Hükmür Râ   (Râ harfinin kalın ya da ince okunduğu yerler):

* ( ر  ) harfi üstün ya da ötreli ise kalın okunur. ( Sâkin –cezimli ya da harekesiz- olduğunda ise bir önceki harfe, o da sakinse daha önceki harfe bakılır; bunlar üstün ya da ötreli ise yine kalın okunur.)
Örnekler:                                                          مـر ا    -    وانـحـر     -      الله نـصر    ـ    حـمـة ر
* ( ر  ) harfi esreli ise ince okunur. (Sâkin -cezimli ya da harekesiz- olduğunda ise bir önceki harfe, o da sakinse daha önceki harfe bakılır; bunlar esreli ise yine ince okunur.)
Örnekler:                                                                قـديـر      -    ذ کر     -    واصبـر     -    رزق

3- Lafzatullâh   (Allah kelimesinin ‘lam’ harfinin kalın ya da ince okunduğu yerler):

Söze ( الله ) kelimesi ile başlandığında, ya da bir önceki harfin harekesi üstün ya da ötre olduğunda ‘kalın’ okunur.
Örnekler:                                                  الـلـه سـول ر    -     الله مـر ا   -    الله و    -   اکـبــر الله   
Önceki harf esreli olduğunda ise ince okunur.
Örnekler:                                                الله ذ کر      -     الله     ـ     الـلـه دون مـن    -   لـلـه با

4- Zamîr   ( Kelime sonlarındaki ( ه ) harfinin uzatılıp uzatılmayacağı):

* Zamir’den bir önceki harfi harekeli ise, uzatılır: Örnekler:                    لـه ا   -    ه مـر ا  -  ماله
* Zamir’den bir önceki harf sâkin (cezimli ya da harekesiz) ise, uzatılmaz. Örnek:  فيه - الـه - منـه   

            5- Sekte   (Nefes almadan bir müddet durma):
           
Kur’an okurken sesi kesip bir miktar durduktan sonra okumaya devam etmeye sekte denir.
Kur’anda dört yerde sekte yapılarak okunur:
1- Kehf Sûresi’nin 1. âyetinde:                                                                    قـيـمـا   O  عـوجـا
2-Yâsîn Sûresi’nin 52.âyetinde:                                                                ذا هـا --- نـا قـد مـر مـن
            3- Kıyâme Sûresi’nin 27. âyetinde:                                                                  راق  --- مـن قیل و
            4- Mutaffifîn Sûresi’nin 14. âyetinde:                                                                   ران --- بـل گـلا                                        
                                                                   


3
            G- VAKIF  ve  VAKIF  KURALLARI    (Kur’an’daki durak işaretleri ve nasıl durulacağı)
           
 Kur’an’da âyet sonlarında duraklar olduğu gibi âyet içerisinde de virgül mahiyetinde duraklar vardır. Bunlar;                                     (..  ..)  -   ع  -  قـف  - ق  - ز  - ص  -  ج  - ط  - م - لا
            Özet olarak bu duraklardan (لا ) işaretinde durulmamalı, ( قـف - ط - م  ) işaretlerinde ise durulmalıdır. Diğer işaretlerde ise; durulmasına da geçilmesine de izin verilmiştir.
            Vakıf (Durma) Kuralları:
            1- Durak işaretlerinde durulurken genellikle kelimelerin son harflerine ‘cezim’ verilir.
            Örnekler:                                                                             قـديـر      قـديـر    ,  يعلمون      يعلمون 
            (Durak olmayan yerlerde nefes yetmemesi sebebiyle durulmuşsa; bir kaç kelime geriden alınarak okumaya devam edilir.)
            2- Üzerinde iki üstün bulunan bir kelimede durulurken; üstünlerin biri atılır ve  şeklinde bir elif miktarı uzatılarak durulur. Örnekler:                               فضلا             فضلا       ,       !خـير           ! خـير
            3- Üzerinde iki ötre ve iki esre bulunan bir kelimede durulurken; yine cezim verilerek durulur.
Örnekler:                                                ر نـا مـن         ر نـا مـن      ,      بصير            بصير
4- Üzerinde durulan kelimenin son harfi ‘yuvarlak te’ ( ة ) ise noktaları atılarak ‘he’ olarak durulur.
Örnekler:                                  صـلاة  صـلاه      زكـاة   زكـاه                                                                                                       
5- Üzerinde durduğumuz kelimenin son harfi uzatılıyor ise; biz de uzatarak dururuz.
Örnekler:                                                                            جـنـتـى  ـ  ظـلـمـنـا   ـ   ربـنـا   ـ  امـنـو

H- HARFLERİN  MAHRECLERİ    (Harflerin çıkış yerleri)__________________________

            (  أ    )  Elif    :  Boğazın sonunda göğüse bitişik olan yerden çıkar.
( ب   )  Be      :  İki dudağı birbirine vurup kuvvetlice söylenmesiyle çıkar.
( ت   )  Te      :  Dil ucunun üst dişlerin ortasına vurulmasıyla çıkarılır.
            ( ث   Se      :  Dil ucunu üst dişlerden biraz dışarı çıkarak ‘peltek’ olarak söylenir.
            (  ج  )  Cim    :  Dil ortasının üst damağa vurulmasıyla çıkartılır.
            ح  Ha      :  Boğazın ortasından boğaz hafifçe sıkılarak çıkarılır.
            خ  )  Hı       :  Boğazın girişinden boğaz hırıldatılarak çıkarılır.
            (  د   )  Dal     :  Dil ucu üst ön dişlerin ortasına vurularak çıkarılır.
            (  ذ   Zel     :  Dil ucu üst dişlerin başlarından biraz dışarı çıkarılarak ‘peltek’ olarak söylenir.
            ( ر   )  Rı       :  Dil ucunun biraz arkasını üst ön dişlerin dibine vurularak çıkarılır.
            ( ز   )  Ze       :  Dil ucu ön dişlerin uçlarına değerek çıkarılır.
            ( س  )  Sin     :  Dil ucu iki alt ön dişlerin başlarına yakın yere vurularak çıkarılır.
            ( ش  )  Şın     :  Dil ortasını üst damağa yapıştırarak çıkar.
            ( صSad    :  Dil ucunu ön dişlerin yarısına dokundurarak çıkar.
            ( ضDad    :  Dilin yan tarafını sağ veya soldaki üst yan dişlere vurarak çıkarılır.
            ط         :  Dil ucu üst ön dişlerin etlerine yakın olan yere vurularak çıkarılır.
            ظ         :  Dil ucu üst ön dişlerin başlarından dışarı çıkarılarak söylenir.
            (  ع  Ayın   :  Boğazın ortasından boğaz hafifçe sıkılarak çıkarılır.
            غ  Gayın :  Boğazın girişindan yumuşak bir şekilde çıkarılır.
            ( ف  )  Fe       :  Ön dişlerin ucu ile alt dudağın içinden çıkarılır.
            (  ق  Kaf     :  Dil kökünü damağa vurarak çıkarılır.
            (  ك  )  Kef     :  Dilin üst damağa değmesiyle Kaf’ın çıktığı yerin az daha aşağısından çıkarılır.
            (  ل  )  Lam    :  Dilin ucunu damağa vurarak çıkarılır.
            م   )  Mim    :  Dudak içleri birbirine hafifçe vurularak çıkarılır.
            (  ن  )  Nun     :  Dilin ucu ile üst ön dişlerin dibine yakın olan damaktan çıkarılır.
            و   )  Vav     :  Dudakların öne doğru toparlanmasıyla çıkarılır.
            ( هـ   )  He       :  Boğazın sonunda göğüse bitişik olan yerden çıkarılır.
            (  ى  )  Ye       :  Dilin ortasını üst damağa vurarak çıkarılır.                           
          
            Arapça rakamlar:   ١  ٢  ٣  ٤  ٥  ٦  ٧  ٨  ٩  ١٠      Örnekler:   368     ٣٦٨    ,    421    ٤٢١     
                                                                              


4

TECVÎD
“Tecvîd sıfatları yönünden harflerin hakkını ve müstehakkını vermektir.” Tanımda geçen “hakkını” kelimesinden maksat harfleri cehr hems şiddet rihvet gibi sıfat-ı lâzımelerine uygun okumak “müstehak” kelimesinden maksat ise harfleri lîn kalkale vb. sıfat-ı ârızelerine uygun güzel bir şekilde ne eksik ne fazla okumak demektir. Tecvîdin konusu Kur’ân harfleridir. Tecvîdin gâyesi Kur’ân kelimelerini Hz. Peygamber’den (s.a.s) alındığı şekliyle muhâfaza etmek ve Kur’ân tilâvetinde hatâ yapılmasını önlemektir. Tecvîd ilim olarak farz-ı kifâye uygulama olarak Kur’ân okuyan kişilere farz-ı ayndır.
Mahrecin Tanımı: Mahrec tecvîd kavramı olarak harfin çıkış yeri anlamında kullanılmaktadır. Mahreç hakîkî ve takdîrî olarak ikiye ayrılır.
1. Hakîkî Mahrec: Harf bir mahrece temas ederek çıkıyorsa o yere “hakîkî mahrec” denir. Yirmi sekiz harfin tamamının da çıkış yeri olan boğaz dil ve dudak hakîkî mahrec bölgeleridir.
2. Takdîrî Mahrec: Harf herhangi bir mahrece temas etmeden çıkıyorsa buna “takdîrî mahrec” denir.Takdîrî mahrec bölgelerini aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz:
a) Geniz ihfâ hâlinde veya ğunneli idğâm hâlinde olan sâkin
م ve ن harflerine ait ğunnenin mahrecidir.
b) Ağız ve boğaz boşluğu: Med harfleri olan
ا، و، ي çıkar.
Lahn-ı Celî: Harflerin sıfat-ı lâzilemelerine riâyet etmemek. Hükmü haramdır.
Lahn-ı Hafî: Harflerin sıfat-ı ârizelerinde olan hatâlardır. Hükmü vâciptir.

HARFLERİN SIFATLARI
Sıfat harfin mahrecinden telaffuzu esnasında aldığı keyfiyete denir.
Zıddı Bulunan Sıfatlar: Cehr-Hems Şiddet-Rihvet İstila-İstifal İtbak-İnfitâh İsmat-İzlak.
Zıddı Bulunmayan Sıfatlar: İstitâle İnhirâf Kalkale Lîn Safir Tefeşşî Tekrîr.

HARFLERİN UZATILMASI (MED)
Med harflerinden biriyle sesin uzatılmasına med denir. Kendisinden önceki harfin sesini uzatan harfe “med harfi” denir. Med harfleri üç tanedir;
ا، و، ي
Med Sebepleri:
Hemze: Boğazın en dibindeki hakîkî mahreçten çıkar ve
أ şeklinde yazılır.
Hemze-i Katı’: Yazıda ve okunuşta bulunan dolayısıyla da med sebebi olan hemzedir.
Hemze-i Vasıl: Vasıl hâlinde okunmayan dolayısıyla da med sebebi de olamayan hemzedir.
Sükûn: Harekesizliktir alâmeti cezmdir.
Sükûn-u Lâzım: Vakıf hâlinde de vasıl hâlinde de değişmeyen mevcut sükûndur. Yâni “vakfen ve vaslen sâbit olan sükûn”dur.
Sükûn-u Ârız: Kelimenin aslında olmayıp vakıf sebebiyle ortaya çıkan vasıl hâlinde ise düşen sükûna denir. Yâni bu sükûn “vakfen sâbit vaslen sâkıt olan sükûn”dur.
Med Çeşitleri: Aslî ve fer’î med olmak üzere iki çeşit med vardır. Harfin sesini uzatmak için hemze veya sükûna ihtiyaç duyulmayan medde "aslî med" denir. Hemze veya sükûn sebebiyle aslî med üzerine ziyâdeden doğan medde “fer’î med” denir. Bu med “medd-i mezîd” veya “medd-i medîd” diye de isimlendirilir.

MEDD-İ TABİÎ
Harf-i med bulunur sebeb-i med bulunmazsa medd-i tabiî olur.
اوتِينَا Tabiî meddi bir elif miktarı uzatmak vâciptir.

MEDD-İ MUTTASIL
(Bitişik-aynı kelimede) Med harfinden sonra sebeb-i med olan hemzenin aynı kelimede bulunmasından meydana gelen medde “medd-i muttasıl” denir.
جَاءَ سُوءَ وَجِيءَ Medd-i muttasılın en az iki elif miktârı uzatılması vâciptir efdali ise dört elif uzatmaktır.


MEDD-İ MUNFASIL
(Ayrı kelimelerde) Med harfinden sonra sebeb-i med olan hemzenin ayrı ayrı kelimelerde yan yana bulunmasından meydana gelen medde “medd-i munfasıl” denir.
يَا اَيهَا، تُوبُوا إلىَ اللهِ، إِني اَخَافُ
Medd-i munfasıldaki med harfi bazen takdîrî olur ve yazıda gözükmez. Bu durum genellikle takdîrî bir "
و" veya takdîrî bir "ي" ile uzatılan zamirde veya ism-i işârette ortaya çıkar ki buna “sıla-i kübrâ” da denir. Medd-i munfasılın meddi câizdir.

MEDD-İ LÂZIM
Med harflerinden biri ve sebeb-i medden sükûn-u lâzım aynı kelimede yan yana bulunursa medd-i lâzım olur.
وَلاَالضَّالِّينَ، الحَاقَّةُ، تَأمُرُونَ
Meddi Lâzım 4 çeşittir:
1.Meddi Lâzım Kelime-i Musakkale (şeddeli kelime):
مُدْهَامَّتَانِحَادٌّ
2.Meddi Lâzım Kelime-i Muhaffefe (cezimli kelime):
آلانَ
3.Meddi Lâzım Harf-i Musakkale (şeddeli harf):
اَلَمطَسَمَ،
4.Meddi Lâzım Harf-i Muhaffefe (cezimli harf):
ص، صَادٌ، اَلَم


MEDD-İ ÂRIZ
Med harflerinin birinden sonra sebeb-i med olan ârız sükûn gelirse medd-i ârız olur:
يَعْلَمُونَنَسْتَعِينُ، . Bir eliften fazla uzatılması câizdir.
ÜSTÜN:3 vecih: 1. Tûl: 4 elif 2. Tevassut: 2-3 3. Kasr: 1 elif.
KESRA:4 vecih: 1. Tûl: 4 elif 2. Tevassut: 2-3 3. Kasr: 1 elif 4. Kasr ile revm.
ÖTRE: 7vecih: 1. Tûl: 4 elif 2. Tevassut: 2–3 3. Kasr: 1 elif 4. Tûl ile işmâm 5.Tevassut ile işmâm 6. Kasr ile işmâm 7. Kasr ile revm.
Medd-i ârızdaki vecihler Medd-i Lîn için de geçerlidir. Kıraat imâmımız Âsım hazretleri medd-i ârızı tevassut vechi ile okumayı tercih etmişlerdir.
Revm: Hafif bir sesle harekeyi belirtmektir. Göremeyenlere harekeyi duyurmak maksadına yönelik yapılan revm; vakıf hâlinde ötre ve esrede yapılır üstünde yapılmaz.
İşmâm: Sükûndan sonra ötreye işâret etmek üzere dudakları önde yummaktır. Dolayısıyla işmâm sadece ötrede yapılır. İşmâmda ses yoktur. Harekeyi duyma imkânına sahip olamayanlar işmâmdaki dudak hareketi sayesinde harekeyi anlama imkânı elde ederler.
Revm ve İşmâm Yapılmayan Yerler:
a) Sonu tenvînli kelimelerdeb) Ârızî harekelerdec) Müenneslik tâ’larındad) Cemî’ mîmlerinde.

MEDD-İ LÎN
Lîn harfinden sonra sebeb-i med olan ârız veya lâzım sükûn bulunursa “medd-i lîn” olur.
خَوْفٍ
Lîn harfleri öncesi üstün olan cezimli
وْ ve يْdir.

İDGÂM MEA'L-GUNNE
Gunneli idgâm demektir. İdgâm mea'l-gunne harfleri: (
ي م ن و :نُوَيْم ) olup dört tanedir. Tenvîn veya sâkin ن’dan sonra bu harflerden birisi gelirse idgâm mea'l-gunne olur. Misâl: يَرَهُخَيْرًاسِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ، وَمِنْ مَاءٍ، نُقَاتِلْ، مَلِكًاEğer sâkin ن ile idgâm mea'l-gunne harflerinden "و"veya "ي" aynı kelimede bulunurlarsa bütün kıraat imâmlarının ittifâkı ile izhâr olur. İdgâm mea'l-gunne olmaz. Kur’ân-ı Kerîm'de bu türlü kelime dört tanedir: الدُّنْيَا -صِنْوَانٌ -قِنْوَانٌ -بُنْيَانٌ Hükmü vâciptir. İdgâm mea'l-gunnenin müddeti bir elif miktârıdır.
(
ن) ve (يس) kelimelerinden sonra gelen و harfi İmam Âsım ve Hafs rivâyetine göre hem izhâr hem de idgâmla okunabilir: الحَكِيمِ وَالقَرْآنِ يَسَوَالقَلَمِ،

İDGÂM-I BİLÂ GUNNE
(Gunnesiz İdgâm)Tenvîn veya sâkin "
ن"dan sonra "ر"ve "ل" harflerinden biri gelirse idgam-ı bilâ gunne olur. Sesi genizden getirmeden şeddeli olarak okunur: غَفُورٌرَحِيمٌ، هُدًى لِلْمُتَّقِينَ، مِنْ رَبِّهِمْ

İDGÂM-I MÜTECÂNİSEYN
Mahreçleri bir olan sıfatları (vasıf nitelik; kalınlık incelik yumuşaklık vurgulu okunma gibi) farklı olan iki harfin birincisi sâkin ikincisi harekeli olarak gelirse birincisini ikincisine katıp/çevrilip (birinci harfi okumayıp) ikinci harfi şeddeli imiş gibi okumaya idgâm-ı mütecâniseyn denir.
Hükmü vâciptir. Cinsleri aynı olan harfler sekiz tânedir ve şu üç gruba ayrılırlar: a)
دط،ت، b) ثذ،ظ،c) مب،

İDGÂM-I MÜTEGÂRİBEYN
Mahrecinde veya sıfatında birbirlerine yakınlığı olan iki harften birincisi sâkin ikicisi harekeli olarak gelirse birincisinin ikincisine katılıp ikinci harfi şeddeli imiş gibi okumaya idgâm-ı mütegâribeyn denir. Hükmü vâciptir.
Birbirlerine yakınlığı olan harfler 4 tanedir ve iki gruba ayrılırlar:a)
رل،(ل önce gelmelidir): (بَلْ رَفَعَهُ اللهُ، قُلْ رَبِّ)
b)
قك(ق önce gelmelidir ve ق kendi mahrecinden kalkale yapılmadan okunur): اَلَمْنَخْلُقْكُمْİdgamın olduğu yer de kalkale yapılmaz.

İDGÂM-I MİSLEYN
Aynı harfin aynı veya ayrı kelimede birincisi cezimli ikincisi harekeli olarak arka arkaya gelmesi durumunda birincisinin ikincisine katılarak ikincisinin şeddeli bir harf gibi okunmasına idgâm-ı misleyn denir. İdgâm-ı misleynde "
م" harfinin م’e "ن" harfinin de ن’a uğramasıhâriç gunne yapılmaz. Hükmü vâciptir. İdgâm-ı misleyn; mealgunne ve bilâgunne olarak ikiye ayrılır.
I- İdgâm-ı misleyn mea'l-gunne: Bu da iki durumda meydana gelir:
a- Sâkin
نْ’dan sonra harekeli ن geldiği zaman. وَمَنْ نُعَمِّرْهُ، مَنْ نَشَاءُ، مِنْ نَارٍ
b-Sâkin
مْ’den sonra harekeli م geldiği zaman: قَصَصْنَامَنْمِنْهُمْمُؤصَدَةٌ،عَلَيْهِمْجُوعٍ،مِن ْاَطْعَمَهُمْ

SAKİN MÎM’İN ÜÇ HÂLİ
1- Sâkin
مْ kendisinden sonra gelen harekeli م harfine uğrarsa idgâm-ı misleyn mea'l-gunne olur.
2- Sâkin
م’den sonra ب harfi geldiği zaman ihfâ olur. Buna ihfâ-ı şefevî (dudak ihfâsı) denir. (بِهِ اَمْ مَا لَهُمْبِهِ -) gibi. م dudaklara bastırmadan ve kısmen gizlenerek okunur. Gunnede de hafif tutma yapılır.
3- Sâkin
م’den sonra ب ve م 'den başka harflerden biri geldiği zaman izhâr olur. Buna izhâr-ı şefevî denir. فِيهِ وَلَهُمْ عَذَابٌ، هُمْ دِينُكُمْ، لَكُمْالْحَمْدُ، gibi. Bu durumda م tutma yapılmadan tabiî olarak okunur. م’in gunne sıfatı da normalden fazla uzatılmadan okunur.
II- İdgâm-ı misleyn bilâ gunne:
ن ve م harflerinin dışında kalan harfler birbirlerine uğradığı zaman olur. قَدْ دَخَلُوا، اِضْرِبْ بِعَصَاكَ الحَجَرَgibi. Hükmü vâciptir.

İKLÂB
Tenvîn veya sâkin nûn’dan sonra
ب gelirse ب’den önce gelen tenvînin nûn’u veya sâkin nûn’u hâlis sâkin م’e çevirerek hâsıl olan م’i gunneli okumaya iklâb denir. Bir buçuk elif uzatmak vâciptir. (سَمِيعٌ بَصِيرٌمِنْ بَعْدِ، )
İZHÂR
İzhâr iki harfin arasını birbirinden ayırıp açarak idgâmsız ihfâsız ve iklâpsız olarak açıkça ve kuvvetlice okumaya denir. Tenvîn veya sâkin
ن'dan sonra izhâr harflerinden (ا ح خ ع غ ه) biri gelirse izhâr olur. Hükmü vâciptir. مَنْ آمَنَ، غَفُورٌ حَلِيمٌ، مِنْ خَوْفٍ

İHFÂ
Tenvîn veya sâkin
ن'dan sonra ihfâ harflerinden(ت، ث، ج، د، ذ، ز، س، ش، ص ض، ط، ظ، ف، ق، ك) biri gelirse ihfâ olur. Miktârıbir buçuk eliftir. عَنْ صَلاَتِهِ، مِنْ طَيِّبَاتِ، مِنْ دُونِ، اَنْتُمْ

TENVÎN VE SÂKİN NÛN’UN BEŞ HÂLİ

Tenvîn veya sâkin
ن’den sonra;

1) (
ر - ل ) harfi gelirse idgâm-ı bilâ gunne olur.
2) (
وي م ن ) harflerinden biri gelirse idgâm-ı mea’l gunne olur.
3)
ب harfi gelirse iklâb olur.
4) Şu on beş harften birisi gelirse ihfâ olur: (
ت ث ج د ذ ز س ش ص ض ط ظ ف ق ك )
5) (
ا ح خ ع غ ه ) harflerinden biri gelirse izhâr olur.

KALKALE
Harfin çıkış yerinden kuvvetli bir ses ile okumasına kalkale denir.
ب، ج، د،ط قharflerinden biri kelimenin ortasında veya sonunda cezimli olarak gelirlerse kalkaleli okunurlar: قَدْ قَامَ، لَمْ يَلِدْ Şedde ve idgâm kalkaleye mânîdir.



RÂ HARFİNİN (İNCE VEYA KALIN) OKUNUŞU
a)
ر Harfinin Kalın Okunduğu Yerler:
-
ر’nın harekesi üstün ve ötre ise kalın okunur:نَصْرٌ لِيُنْذِرَ، تَمُرَّ،
-
ر cezimli ise kendisinden önceki harfin harekesi üstün ve ötre ise yine kalın okunur: وَاْمُرْ بِالعُرْفِ، وَاِنْحَرْ، بِالنَّذُرْ
-
ر ve ondan önceki harf sâkin bir önceki harfin harekesi üstün ve ötre ise kalın okunur: بِالصَّبْرْ، مِنْ كُلِّ اَمْرْ، فِي الصُّدُورْ
- Vasıl hemzesinden (okunmadan geçilen hemzeden) sonra gelen
ر kalın okunur (Kur’ân’da vasıl hemzelerinin başında صyazılıdır): اِرْجِعِي، لِمَنِ اِرْتَضَى،اِرْكَبْ
-
ر sâkin kendinden önceki harf esreli ر’dan sonraki harf ise kalın okunan harflerden olup harekesi üstün ve ötre olursa ر yine kalın okunur: فِرْقَةٌ، مِرْصَادًا،قِرْطَاسٌ
b)
ر Harfinin İnce Okunduğu Yerler:
-
ر’nın harekesi esre ise ince okunur: يُرِيدُ بِالبِرِّ، اَبْصَارِهِمْ،
-
ر cezimli ise kendisinden önceki harfin harekesi esre ise ince okunur: وَاصْطَبِرْ، مُذَكِّرْ
-
ر ve ondan önceki harf sâkin bir önceki harfin harekesi esre ise ince okunur: قَدِيرْ، بَصِيرْ
-
ر sâkin ve bir önceki lîn harfi ise ر harfi ince okunur: سَدِيرْ

ALLAH LÂFZININ OKUNUŞU

a. Allah Lâfzının Kalın Okunduğu Yerler: Allah isminden önceki harfin harekesi üstün veya ötre ise Allah isminin lâm’ı kalın okunur:
نَصْرُ اللهِ، هُوَ اللهُ
b. Allah Lâfzının İnce Okunduğu Yerler: Allah isminden önceki harfin harekesi esre olursa Allah isminin lâm’ı ince okunur:
اَعُوذُ بِاللهِ
SEKTE

Sekte nefes almadan bir elif miktârı kadar bir süre sesi kesmeye denir. Kur’ân’da şu dört yerde sekte vardır ve sekte yapılacak yerde harfin altında
سكته yazılıdır.

1- Kehf Sûresi’nin 1. âyetinde:
قَيِّمًا--- عِوَجًا
2- Yâsîn Sûresi’nin 52. âyetinde:
هَذَا---مَرْقَدِنَامِنْ

3- Kıyâme Sûresi’nin 27. âyetinde:
رَاقْ --- وَقِيلَمَنْ
4- Mutaffifîn Sûresi’nin 14. âyetinde:
رَانَ---كَلاَّ بَلْ

OKUYUŞ ŞEKİLLERİ (YAVAŞ – HIZLI – NORMAL)

a) Tahkîk: En ağır okuma şeklidir. Yavaş yavaş mânâyı düşünerek bütün tecvît kurallarına uyarak ruhsatları kullanmadan (meselâ medd-i munfasılı da 4 elif uzatarak) okumaktır.
b) Hadr: Süratli okuma şeklidir. Hatim indirenler cüz okuyanlar bunu tercih ederler. Bunda yine medd-i lâzım 4 medd-i muttasıl 2 elif uzatılır. Bu ikisinin dışında 1 eliften fazla uzatılanlar ise 1 elif uzatarak okunur.
c) Tedvîr: Tahkîk ile hadr’in ortasıdır. Bunda da mânâ düşünülür.


KARABAŞ TECVİDİ KİTABI OKU İNDİR (OSMANLICA)

TÜRKÇE - ARAPÇA - OSMANLICA TECVİD KİTABI OKU, İNDİR (Mehmet Talu)