20 Nisan 2020 Pazartesi

4 Haziran 2018 Pazartesi

Kadir Gecesi Ne Zaman? Faziletli Amelleri Nelerdir?


KADİR GECESİ NE OLMUŞTUR?

Kur’an-ı kerim Levh-i mahfuza, Berat gecesinde bir defada indi. Levh-i mahfuz 7. kat semada, Cennet 6. kat semadadır. 1. kat semaya Kadir gecesi inmeye başladı. 20 yılda indi. İlk (İkra) âyeti ile 23 yıl sürdü. İlk âyet-i kerimeden sonra 3 yıl âyet gelmedi. Bu gecenin, Ramazan-ı şerifte olduğu kesindir. Bunu Allahü Teâlâ bu ayda saklamıştır

KADİR GECESİ NE ZAMAN?

Kadir gecesi Ramazan ayı içindedir. Kadir gecesinin Ramazan ayının hangi gecesi olduğu, kesin olarak belli değildir. Ama bu gecenin, Ramazan-ı şerifte olduğu kesindir. Bunu Allahü Teâlâ bu ayda saklamıştır ve her sene değişir. Kuvvetli ihtimâl, 20’sinden sonradır. Saklamasından maksat da, sadece o gece değil, bütün ay ibadet edilmesi içindir.

Âlimlerimiz, "Allahü Teâlâ, rızasını taatte, gazabını günahlarda, orta namazı beş vakit namazda, evliyasını halk arasında, Kadir gecesini Ramazan ayı içinde gizlemiştir." buyuruyorlar.

O halde Allahü Teâlâ’nın rızasına kavuşmak için, hiçbir iyiliği küçük görmemeli! Gazabı günahlar içinde saklı olduğu için, hiçbir günahı küçük görmemeli; orta namazı kaçırmamak için, beş vakit namazı vaktinde kılmalı; evliya halk arasında gizli olduğu için herkese iyi muamele etmeli. Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bilmelidir.

Ramazan-ı şerif ayının 27. gecesini ihya etmek çok sevabdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:

Kadir gecesini ramazanın son on gününde arayın! [Müslim]

Kadir gecesini, ramazanın son on gününün 21, 23, 25, 27 ve 29 gibi tek gecelerinde veya ramazanın son gecesinde arayın! Sevabını umarak Kadir gecesini ibadetle geçirenin günahları affolur. [İ. Ahmed]

Kadir gecesi ramazanın 27. gecesidir. [Ebu Davud]

İmam-ı A'zam Hazretleri, Kadir gecesinin, ramazanın 27. gecesine çok isabet ettiğini bildirmiştir.

Kadir gecesine rastlamış olan bir geceyi ihya eden, Kadir gecesini ihya etmiş gibi sevab kazanır.” hadis-i şerifini düşünerek, sık sık vaki olan 27. gece ihya edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile, büyük sevaba kavuşulur.

Kadir gecesini soran bir zata, Peygamber efendimiz, Bu yıl Kadir gecesi ramazanın ilk gecesiydi, geçti. 27. geceyi ihya et! Ramazanın 27. gecesini ihya edene, vücudundaki kıllar sayısınca, hac, umre, şehit ve gazi sevabı verilir.” buyurdu.

Başka birine de, Bu yıl Kadir gecesi geçti, fakat Ramazanın 27. gecesini ihya et! Kadir gecesi sevabına kavuşursun. Şefaatten nasipsiz kalmazsın.” buyurdu.

Hazret-i Âişe validemize de, 13. geceydi, geçti. Kadir gecesini kaçırdıysan, 27. geceye kavuşursun. O geceyi ihya edersen, ahiret yolculuğu için, azık olarak, o geceki ibadet sana yeter.” buyurdu.

Hazret-i Âişe validemiz de, “Rasulullah, ramazanın son on gününde çok ibadet ederdi.” buyuruyor. [V. Necat]

KADİR GECESİ ZAMANINA DAİR ÂLİMLERİN TESPİTLERİ

İmam-ı Şa’rani hazretleri, kendi keşfini bildirmiş ve “Ramazan, pazar günü başlarsa, Kadir gecesi 29. gecedir. Salı başlarsa 27. gece, perşembe başlarsa 25., cumartesi başlarsa 23., pazartesi başlarsa 21., çarşamba başlarsa 19., cuma başlarsa 17. gecedir.” buyurmuştur.

Ebül Hasan Harkani hazretleri de buyuruyor ki: Büluğ çağımdan beri Kadir gecesini hiç kaçırmadım. Ramazan ayının ilk günü pazar günü başladığında, Kadir gecesi 29. gece olurdu. Pazartesi günü başladığında, 21. gece olurdu. Salı günü başladığında, 27. gece, çarşamba günü başladığında, 19. gece, perşembe günü başladığında, 25. gece, cuma günü başladığında, 17. gece, cumartesi günü başladığında, 23. gece olurdu. (Mişkat-ül-envar, Şir’a-tül-İslam)

Görüldüğü gibi iki büyük âlim de, aynı şeyi keşifleriyle bildiriyorlar.

KADİR GECESİNİN ALAMETLERİ

Kadir gecesi, açık ve sakin olur, ne sıcak, ne de soğuk olur. Ertesi sabah güneş, kızıl olup, şuasız doğar. Kadir Gecesinde köpek sesi duyulmaz diyen âlimler de olmuştur. Ubeyd bin Ömer hazretleri anlatır: Kadir gecesi denizde idim, denizin suyunu içtim, tuzlu değildi, tatlı ve hoş idi.

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
Kadir gecesi açık ve mülayim olur. Soğuk ve sıcak değildir, sabahında da güneş zaif ve kızıl olarak doğar. [Taberani]

Kadir gecesi açık olur, sıcak ve soğuk değildir. Bulut yoktur. Yağmur ve rüzgâr yoktur. O gecenin sabahının alameti güneşin şuasız doğmasıdır. [Taberani]

Kadir gecesi sabahı güneş şuasız olarak doğar. Yükselinceye kadar sanki büyük bir tabak gibidir. [Müslim]

MÜBAREK GÜN VE GECELERDE NE YAPILMALI?

Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır.

Zira Allahü Teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve Allahü Teâlâ'nın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini çiğnemiş olur.

Bir kimse Kadir gecesini ibadetle geçirirse kalbi ölmez ve o geceyi ihya edeni Allahü teâlâ affeder. Kadir gecesinde ve gündüzünde çok ibadet etmeli, çünkü gündüzünde yapılan ibadete de gece yapılmış gibi sevab verilir. Bu gecenin, Ramazan-ı şerifte olduğu kesindir. Bunu Allahü teâlâ bu ayda saklamıştır ve her sene değişir. Kuvvetli ihtimâl, 20’sinden sonradır. Saklamasından maksat da, sadece o gece değil, bütün ay ibadet edilmesi içindir.

KADİR GECESİ FAZİLETLİ AMELLERİ

Sevabını Allah’tan umarak, Kadir Gecesi’ni ihya edenin geçmiş günahları affolur. [Buhârî]

Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü Teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar,
-Kadir gecesi,
-Arefe gecesi,
-Berât gecesi,
-Cuma gecesi ve günleri. [Deylemi]

Rasulullah (s.a.v), Kadir Gecesi’nde, "Allâhümme inneke afüvvün kerîmün tühıbbül afve fa’fü annî" duasını okurdu. "Ya Rabbi, sen affedicisin, kerîmsin, affı seversin, beni de affeyle" demektir.

Kadir Gecesi’nde, bir kere Kadir suresini okumak, başka zamanda Kur’an-ı kerimi hatim etmekten daha sevabdır.

Kadir Gecesi’nde bir “Sübhânallâh” demek başka zamanda 700 bin defa demekten daha kıymetlidir.

Kadir Gecesi’nde bir “Elhamdülillâh” demek başka zamanda 700 bin defa demekten daha kıymetlidir.

Kadir Gecesi’nde bir “Lâ ilâhe illallâh” demek başka zamanda 700 bin defa demekten daha kıymetlidir.

Kadir Gecesi'nde koyun sağımı müddeti kadar [az bir zaman] namaz kılmak, ibadet etmek, bir ay bütün geceleri sabaha kadar ibadet etmekten daha kıymetlidir. [Tefsir-i Mugni]

Kadir gecesi üç defa “Lâ ilâhe illallâh” söyleyen müslümanın, birincisinde bütün günahları bağışlanır. İkincisinde Cehennemden kurtulur, üçüncüsünde Cennete girer. [Tefsir-i Mugni]

Nafile veya sünnet yapmanın sevabı denizde bir damla ise, farzı yapmanın veya günahı yapmamanın sevabı koskoca bir deniz kadardır.

Bu sebeple farzları yapmaya, günahlardan kaçınmaya, kul hakkına girmemeye, kaza namaz ve oruçlarına daha öncelik ve ağırlık vermeliyiz.

Ramazan ayında yapılan nafile ve sünnetler diğer aylarda yapılmış farz gibidir. Ramazanda yapılan farz ise diğer aylarda yapılmış 70 farz değerindedir.


KADİR GECESİ AFFEDİLMEYECEKLER

Bu gece bütün müminler affolur, yalnız şu beş sınıf insan affolmaz:

1- Falcılar, kâhinler, yıldızname gibi kitaplara bakıp gelecekten haber verenler,
2- Büyü yapanlar ve yaptıranlar,
3- Ana-babaya âsi olanlar,
4- İçkiye devam edenler,
5- Zina edenler, namahrem kadınlarla düşüp kalkanlar.

Bunlardan, yalnız bu günahına tevbe edenler affolur.

Bir Ramazan-ı şerif daha geldi geçiyor. Kadir gecesi bir fırsattır, onu iyi değerlendirmeli. Hanefî mezhebinde bir geceyi ihyâ etmenin en iyi yolu, ilim öğrenmektir yani ilmihali okumaktır. İkinci önemli husus da, bu gecede günah işlememektir.

KADİR GECESİ ÖRNEK DUA

Yâ Rabbî, sen bizi şeytan şerrinden, düşman şerrinden ve nefs-i emmaremiz şerrinden muhafaza eyle, evlerimize iyilik ver, helâl ve hayırlı rızklar ihsan eyle. Hastalarımıza şifa, dertli olanlarımıza deva, borçlularımıza eda ihsan eyle. Bizi Cuma gününün ve Kadir gecesinin şefaatine, bereketine nâil eyle. Cuma günü ve Kadir gecesi hürmetine günahlarımızı affet, Cennette de Cemalinle müşerref eyle, kusurlarımızı affet!

Resulullah efendimiz, Kadir Gecesi’nde, (Allahümme inneke afüvvün kerîmün tühıbbül afve fa’fü annî) duasını da çok okurdu. (Yâ Rabbî, sen affedicisin, kerîmsin, affı seversin, beni de affet) demektir. Bu gece Kadir suresi ve Kur’an-ı kerim de okumalı.





Kadir Gecesi Ne Zaman? Faziletli Amelleri Nelerdir?



26 Ekim 2017 Perşembe

Faizin Haram Olma Sebebi Ve Hakkındaki Ayet Hadisler


FAİZ ZİNADAN DAHA BÜYÜK GÜNAHTIR. FAİZ ALIP VEREN MUTLAKA FAKİR OLACAKTIR YA KENDİSİ YA EVLATLARI
Faiz batağına batma yüzünden kaç aile yıkıldı, yuva dağıldı, kaç kişi intihar etti, kaç kişi hapse girdi. Faiz en büyük 7 günahlartandır. Allaha ve rasulüne savaş açmaktır. Allah hepimizi borç ve faiz batağından korusun, batağa girenleri bir daha asla girmemek üzere kurtarsın. Amin
Ya Rabbi mübarek geceler, aylar hürmetine borçlu kullarına hayırlısıyla kolaylıkla ödemeler, hasta kullarına şifalar, dertli kullarına devalar, bekarlara hayırlı eş, evlilere huzur, hepimize hayırlı bol rızık dünya ahiret mutluluğu nasip eyle. Amin
FAİZ HAKKINDA AYET VE HADİSLER
Faiz yiyenler; Kıyamet günü, şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden ve saradan kalktığı gibi mezarından kalkar. (Bakara Süresi 275. Ayet)
Faiz yiyenlere karşı Allah ve Rasulü savaş açmıştır. (Bakara Süresi 278, 279. Ayet)
Faizli malın bereketi gider. (Bakara Süresi 276. Ayet)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), faiz yiyene ve yedirene, faizi yazana ve şahit olanlara lanet etti ve: ‘Onların hepsi aynıdır’ buyurdu.” Müslim 1598/106, Ebu Yağla 1849, İbnu’l-Carud 646, Beyhaki 5/275, Begavi 2054, Ahmed 1/393, 3/304, Tayalisi 343, İbni Hibban Mevarid 1112
Faiz 7 büyük günahtandır. 
Buhari 2615, Müslim 89/145, Ebu Davud 2874, Nesai 3673 , Albânî İrva 1335
‘Faiz yetmiş üç kısımdır. En basiti kişinin annesiyle zina etmesi gibidir. Ve faizin en kötüsü Müslüman bir kimsenin ırzına dil uzatmak gibidir’ buyurdu.”
Hâkim Müstedrek 2/37, Albânî Sahihu’l-Cami 3533, İbni Mace 2274, İbnu’l-Carud 647
‘Kişinin bilerek yediği bir dirhem faiz otuz üç zinadan daha kötüdür’ buyurdu.”
Ahmed Müsned 5/225, Albânî Sahihu’l-Cami 3375
Faizi yemek ile yedirmek yani faizi vermekle faiz almak ikiside haramdır. Ev, araba almak için bile kredi çekmek faizdir.
KUR’AN’DA FAİZ YASAĞI 


Faizi Haram Kılan Ayetler:
1- وما آتيتم من ربا ليربو في أموال الناس فلا يربو عند الله وما آتيتم من زكاة تريدون وجه الله فأولئك هم المضعفون (الروم؛ 39)
(1) “İnsanların malları içinde artsın diye faize verdiğiniz şey Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını gözeterek verdiğiniz zekâta gelince işte onlar (mallarını ve sevaplarını) kat kat artıranlardır” Rum, 30/ 39.
2 - يا أيها الذين آمنوا لا تأكلوا الربا أضعافا مضاعفة واتقوا الله لعلكم تفلحون (130 آل امران)
(2) “Ey îman edenler! Ribayı kat kat arttırılmış olarak yemeyin. Allah’tan sakının ki kurtuluşa eresiniz” Al-i İmrân 3/ 130.
3- وأخذهم الربا وقد نهوا عنه وأكلهم أموال الناس بالباطل واعتدنا للكافرين منهم عذابا أليما (النساء؛ 161)
(3) “..ve men edildikleri halde faizi almaları ve haksız yollarla insanların mallarını yemeleri yüzünden, onların (Yahudilerin) küfre sapanlarına korkunç bir azap hazırladık” (Nisa 4/ 161).
4-الذين يأكلون الربا لا يقومون إلا كما يقوم الذي يتخبطه الشيطان من المس، ذلك بأنهم قالوا إنما البيع مثل الربا وأحل الله البيع وحرم الربا، فمن جاءه موعظة من ربه فانتهى فله ما سلف، وأمره إلى الله، ومن عاد فأولئك أصحاب النار هم فيها خالدون (275)
(4) “Faiz yiyenler, şeytanın peşine takılıp aklını çeldiği kimsenin davranışından farklı bir davranış göstermezler. Bu onların ‘alım-satım tıpkı faizli işlem gibidir’ demeleri sebebiyledir. Allah, alım-satımı helâl faizli işlemi haram kılmıştır. Kime, Rabbinden bir uyarı gelir de faize son verirse, geçmişte olan kendinindir. Onun işi Allah’a aittir. Kim faizciliğe dönerse işte onlar cehennemliktir. Onlar orada temelli kalacaklardır” (Bakara, 2/ 275).
5- يمحق الله الربا ويربي الصدقات، والله لا يحب كل كفار أثيم (276)
(5)“Allah faizi eksiltir, sadakaları bereketlendirir. Allah küfürde ve günahta ısrar eden hiç kimseyi sevmez”(Bakara, 2/ 276)
6 - يا أيها الذين آمنوا اتقوا الله وذروا ما بقي من الربا إن كنتم مؤمنين (278)
(6) “Ey iman edenler! Allah’tan korkun, faizden kalan alacaklarınızı terk edin. Eğer inanmış kişilerseniz (böyle yaparsınız)” (Bakara, 2/ 278).
7- فإن لم تفعلوا فأذنوا بحرب من الله ورسوله وإن تبتم فلكم رءوس أموالكم لا تظلمون ولا تظلمون (279)
“Böyle yapmazsanız bilin ki; Allah ve Elçisi tarafından bir savaşla yüz yüze gelirsiniz. Eğer tevbe ederseniz ana mallarınız sizindir. Böylece ne haksızlık edersiniz ne de haksızlığa uğrarsınız”(Bakara, 2/ 279).
8- وإن كان ذو عسرة فنظرة إلى ميسرة وأن تصدقوا خير لكم إن كنتم تعلمون (البقرة280)
“Borçlu darlık içinde ise, rahata ulşancaya kadar beklenir. (Borcu) sadaka saymanız sizin için hayırlıdır. Bunu bir bilseniz!” (Bakara, 2/ 280).

SÜNNET’TE FAİZ YASAĞI 

Hz. Peygamber’in Faizi Yasaklayan Hadisleri1) “Cahiliye faizi kaldırılmıştır.” (Müslim, “Hâc”, 19; Ebû Dâvûd, “Büyu‘”, 50; İbn Mâce, Süne, “Menâsik”, 76; Mâlik, Muvatta, “Büyu‘”, 83).
2) “Faiz; -şirk, sihir, haksız yere adam öldürme, yetim malı yeme, savaştan kaçma ve namuslu kadına iftira etme gibi- mahvedici yedi büyük günahtan biridir.” (Buhârî, “Vasâya”,2).
3) “Faizi yiyene, yedirene, şâhitlik ve kâtiplik edene lanet olsun.” (Müslim, “Müsâkât”, 105, 106).
4) Faizcilikle zenginleşen kişinin sonu mutlaka fakirliktir.” (İbn Mâce, “Ticâret”,
Hz. Peygamber’in Faizi Tanımlayan Hadisleri:
1) “Dikkat ediniz! Cahiliye devrinden kalma faizin hepsi kaldırılmıştır. Sadece ana parayı alacaksınız. Böylece ne zulmetmiş ne de zulme uğramış olursunuz.” (Ebû Dâvûd, “Büyu‘”, 5).
2) “Peşin satışlarda faiz cereyan etmez.” (Müslim, “Müsâkât”, 103).
3) “Faiz ancak ertelemede olur.” (Buhârî, “Büyu’”, 79; Müslim “Müsâkât”, 102).
4) “Altın altınla, gümüş gümüşle, buğday buğdayla, arpa arpayla, hurma hurmayla ve tuz tuzla bir birine eşit ve peşin olarak trampa (takas) edilirler. Ama bunların cinsleri ayrı olursa peşin olmak şartıyla, istenildiği gibi satış yapılabilir.” (Müslim, “Müsâkât”, 81).
VİDEOLU ANLATIM: https://youtu.be/jzXZR99blVI
***
YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLUNUZ …
Diğer videolarıma göz atıp, beğenip, paylaşabilirsiniz.
BİZLERİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİNİZ…
TWİTTER Adresim: https://twitter.com/srkngl52

Kaynak: http://slideplayer.biz.tr/slide/8223953/

https://suffagah.com/6-madde-ile-faiz-belasi-ve-kurtulmanin-yolu

http://www.ismailaga.com.tr/faiz-belasi.html

28 Eylül 2017 Perşembe

Aşure Günü Fazileti Ve Amelleri

AŞURE GÜNÜ FAZİLETİ VE AMELLERİ
Muharrem ayının onuncu günü Aşûre günüdür. Muharrem ayı, Kur'an-ı kerimde, kıymet verilen dört (haram) aydan biridir. Muharremin birinci günü oruç tutmak, o senenin tamamını oruç tutmak gibi faziletlidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: “Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur.” [Müslim]
AŞURE GÜNÜ NELER OLDU? NEDEN FAZİLETLİDİR?
Muharrem ayının en kıymetli gecesi de Aşûre gecesidir. Allahü Teâlâ, birçok duaları Aşûre günü kabul etmiştir. Hazret-i Âdem'in tevbesinin kabul olması, Hazret-i Nuh'un tufandan kurtulması, Hazret-i Yunus'un balığın karnından çıkması, Hazret-i İbrahim'in ateşte yanmaması, Hazret-i İdris'in canlı olarak göğe çıkarılması, Hazret-i Yakub'un oğlu Hazret-i Yusuf'a kavuşması, Hazret-i Yusuf'un kuyudan çıkması, Hazret-i Eyyüb'ün hastalıktan kurtulması, Hazret-i Musa'nın Kızıldeniz'i geçmesi, Hazret-i İsa'nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşûre günü oldu.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Aşûre günü Nuh aleyhisselamın gemisi, Cudi dağına indirildi. O gün Nuh ve yanındakiler, Allahü Teâlâya şükür için oruçlu idiler. Hayvanlar da hiç bir şey yememişti. Allahü Teâlâ denizi, beni İsrail için, aşûre günü yardı. Yine Aşûre günü Allahü Teâlâ Adem aleyhisselamın ve Yunus aleyhisselamın kavminin tevbesini kabul etti. İbrahim aleyhisselam da o gün doğdu.” [Taberani]
Aşûre günü yapılması iyi olan işler:
1- Aşûre günü oruç tutmak sünnettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Aşûre günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur.” [Müslim, Tirmizî, İ. Ahmed, Taberanî]
Tek başına Aşûre günü oruç tutmak mekruh olur. Çünkü Yahudilere benzenmiş olur. 9. ile 10. veya 10. ile 11. günü tutulursa mekruh olmaz.
“Aşûrenin faziletinden faydalanın! Bu mübarek günde oruç tutan, melekler, peygamberler, şehitler ve salihlerin ibadetleri kadar sevaba kavuşur.” [Şir’a]
“Aşûre günü bir gün önce, bir gün sonra da tutarak, Yahudilere muhalefet edin!” [İ. Ahmed] [Yalnız Aşûre günü oruç tutmak mekruhtur. Bir gün öncesi veya bir gün sonrası ile tutmalı!]
Peygamber efendimiz bir gün öğleye doğru buyurdu ki: “Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşûre günüdür.” [Buhari, Müslim, Ebu Davud]
Öteden beri Kureyş de, Resulullah da Aşûre günü oruç tutardı. Medine’ye gelince de yine o gün oruç tuttu ve tutulmasını emretti. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud)
Medine’de aşûre günü oruç tutan Peygamber efendimiz, Yahudilerin de oruç tuttuklarını gördü. “Niye oruç tutuyorsunuz?” diye sordu. Onlar da, (Allah’ın İsrail oğullarını düşmanından kurtardığı bir gündür, Musa bu günde oruç tuttuğu için) dediler. Resulullah efendimiz de, Müslümanların bugün oruç tutmalarının sebebini anlatmak için, “Ben Musa aleyhisselama sizden daha layıkım” buyurdu. (Buhari, Müslim, Ebu Davud)
Bugün oruç tutmak çok kıymetlidir. Peygamber efendimiz, bugün bir hurmayı mübarek ağzında ıslatıp çocukların ağzına verirdi. Çocuklar, Resulullah’ın mucizesi olarak akşama kadar bir şey yiyip içmezlerdi. Bugün bazı hayvanların bile bir şey yemediği bildirilmiştir. Bir avcı, Aşûre günü, bir geyik yakaladı. Geyik, yavrularını emzirip akşamdan sonra dönmek üzere, avcının izin vermesi için, Resulullah efendimizden, şefaat istedi. Avcı, geyiğin akşama kalmadan hemen gelmesini isteyince, geyik, (Bugün Aşûre günüdür. Bugünün hürmetine yavrularımızı emzirmeyiz. Onun için akşamdan sonra gelmek için izin istedim) dedi. Bunu duyan avcı, geyiği Resulullah’a hediye etti. O da, geyiği serbest bıraktı.
2- Sıla-i rahim yapmalı. Yani salih akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı. Hadis-i şerifte, “Sıla-i rahmi terk eden, Aşûre günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa’nın sevabı kadar ecre kavuşur” buyuruldu. (Şir’a)
3- Sadaka vermek sünnettir, ibadettir. Hadis-i şerifte, “Aşûre günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud Dağı kadar sevaba kavuşur” buyuruldu. (Şir'a)
Aşûre tatlısı pişirmeyi sünnet sanarak pişirmek, bid’at olur, caiz olmaz. Ama sünnet demeden Aşûre veya başka herhangi bir tatlı pişirmekte mahzur yoktur. Bu inceliği iyi anlamalıdır. Tedavi niyetiyle sürme çeken bugün de sürmelenebilir. Hadis-i şerifte, “Aşûre günü ismidle sürmelenen, göz ağrısı görmez” buyuruldu. (Hâkim)
4- Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, “Aşûre günü on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur” buyuruldu. (Şir'a)
5- Çoluk çocuğunu sevindirmeli! Hadis-i şerifte, “Aşûre günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur” buyuruldu. (Beyhekî)
6- Gusletmeli. Hadis-i şerifte, “Aşûre günü gusleden mümin, günahlardan temizlenir” buyuruldu. (Şir'a) [Bu sevaplar, itikadı düzgün olan, namaz kılan ve haramlardan kaçan mümin içindir. Bunlara riayet etmeyen kimse, Aşûre günü, bir değil, defalarca gusletse, günahları affolmaz.]
7- İlim öğrenmeli! Hadis-i şerifte, “Aşûre günü, ilim öğrenilen veya Allahü Teâlâyı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer” buyuruldu. Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun bir kitap, [mesela İslam Ahlakı veya Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye, Ömer Nasuhi Bilmen’in Büyük İslam İlmihali] okumalıdır. Ayrıca Kur’an-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı. (Şir’a)
AŞURE GÜNÜ KERBELA ŞEHİTLERİ MATEMİNİ TUTMAK

Hazret-i Hüseyin, 10 Muharremde şehit edildi. O yüce imamın şehit edilmesi, elbette bütün müslümanlar için büyük musibet ve üzüntüdür. Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali ve Hazret-i Hamza’nın şehit edilmeleri de, böyle büyük musibet ve üzüntüdür. Fakat, Peygamber efendimiz, Hazret-i Hamza’nın şehit edildiği günün yıldönümlerinde matem [yas] tutmadı. Matem tutmayı da emretmedi. Matem yasak olmasaydı, herkesten önce Peygamber efendimizin ölümü için matem tutulurdu. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Matem tutan, ölmeden tevbe etmezse, kıyamette şiddetli azap görür.” [Müslim]


“İki şey vardır ki, insanı küfre sürükler. Birincisi, birinin soyuna sövmek, ikincisi, ölü için matem tutmaktır.” [Müslim]











28 Ağustos 2017 Pazartesi

Arefe Ve Bayramın Fazileti, Orucu Ve Yapılacaklar


Gün
Miladi Takvime Göre Tarihi
Hicri Takvime Göre
Terviye günü
30 Ağustos 2017 Çarşamba
8 Zilhicce 1438
Arefe Gecesi
30 Ağustos’u 31 Ağustos’a Bağlayan Gece
9 Zilhicce 1438
Arefe Günü
31 Ağustos 2017 Perşembe
9 Zilhicce 1438
Kurban Bayramının 1. Günü
1 Eylül 2017 Cuma
10 Zihicce 1438


TERVİYE GÜNÜ: Zilhicce ayının 8. gününe (Arefe gününden bir önceki güne) "Terviye Günü" denir. "Terviye" denmesinin sebebi, hâcıların o gün Zemzem suyundan doya doya içip kanmalarındandır. Zâten "Terviye" kelimesinin sözlük anlamı da "suya kandırmak" demektir. O gün, hâcılar Mekke'den Minâ'ya çıkarlar. 
"Terviye" kelimesi, "tefekkür" mânâsında da kullanılmaktadır. Nitekim İbrâhîm aleyhisselâm, Zilhicce ayının 8. gecesi, rüyâsında; "Kendi oğlunu keser hâlde" gördü. Sabâh olunca, "Rüyâ şeytânî midir, yoksa Rahmânî midir (Allah tarafından mıdır)?" diye terviyeye [tefekküre: düşünmeye] dalıp, o günü tefekkürle (düşünmeyle) geçirdi. Gece olduğunda, kendisine; tekrâren "Emrolunduğun şeyi yerine getir" buyurulunca, Allahü Teâlâ tarafından olduğunu bildi. Bildiği için o güne, "Bildi [bilmek]" anlamına gelen "Arefe" dendi. [Tabîî ki Kur'ân-ı kerîmde de belirtildiği gibi, o hâdise bir imtihândı; Cenâb-ı Hak, İsmâîl aleyhisselâmın yerine fidye olarak büyük bir koç göndermiş, İbrâhîm aleyhisselâm, oğlu İsmâîl aleyhisselâm'ı kesmemiştir.]
TERVİYE GÜNÜNÜN FAZİLETİ
Terviye, Arefe gününden bir önceki güne denir. Terviye günü oruç tutmak çok faziletlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Allahü Teâlâ, Terviye günü oruç tutan ve günah söylemeyen müslümanı elbette Cennete koyar. [Ramuz]
Terviye günü oruç tutmak, bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve cihad için gönderilen bin ata bedeldir. [Ebulberekat]
AREFE GÜNÜNÜN FAZİLETİ
Arefe gününden üstün bir gün yoktur. O gün Allahü Teâlâ, yeryüzündekilerle iftihar ederek göktekilere, "Ey gök ehli, kullarıma bakın, rahmetime kavuşmak ve azabımdan kaçmak için uzak yerlerden geldiler..." buyurur. Arefe günü Cehennemden o kadar çok kul azat edilir ki, başka günlerde bu kadar azat olmaz. [Gunye]
"Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan faziletlidir. Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz de: Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ serîke lehû. (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O'nun ortağı da yoktur) sözüdür." [Muvatta, Hacc 246]
Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allah’ın kıymet verdiği bir gündür. [Deylemî]
Şeytan, Arefe gününden başka zaman daha zelil, rezil, hakir ve kinli görülmez. [İ. Malik]
Allahü Teâlâ, Arefe günü zerre kadar imanı olanı affeder. [Gunye]
Arefe günü, kulağına, gözüne ve diline sahip olan mağfiret olur. [Taberanî]
Bu uzuvlarına sahip olmak, bunlarla günah işlememek, yani gıybet, çalgı, harama bakmak gibi günahlardan uzak durmakla olur. Kulağına sahip olmak, gıybet, çalgı gibi haram olan şeyleri dinlememektir. İstemeden kulağa gelmişse, günah olmaz. Gözüne sahip olmak da, haram olan şeylere bakmamak ve mubah olarak baktığı şeylerden ibret almaktır. Diline sahip olmaksa, yalan söylememek, dedikodu etmemek, laf taşımamak, kötü söz söylememek, hatta boş şey konuşmamak, kimseyi incitmemek demektir. Bunlara riayet eden Arefe gününü değerlendirmiş olur.
AREFE GÜNÜ ORUCUN FAZİLETİ
(Kaza orucumuz olsa da olmasa da kaza niyetine tutalım.)
Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutmak sevabdır, fakat Arefe günü oruç tutmak daha çok sevabdır.
Arefe günü oruç tutana, Âdem aleyhisselamdan, Sur’a üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevab yazılır. [R. Nasıhin]
Arefe günü tutulan oruç, bin gün [nâfile] oruca bedeldir. [Taberanî]
Arefe günü tutulan oruç, iki bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve Allah yolunda cihad için verilen iki bin ata bedeldir. [Tenbihül Gâfilin]
Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek yılın günahlarına kefaret olur. [Müslim] [Yani Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek bir senede yapılan tevbelerin kabul olmasına yarar.]
HACININ (Haccda olanın) AREFE ORUCU TUTMASI
Arefe günü, hacının oruç tutması, Arafat'ta vakfeye durmaya ve dualara mani olmamak şartıyla mendubdur [müstehabdır, yani iyi olur]. Oruç tutmak zayıf düşürürse, o zaman tutması mekruh olur. (Redd-ül-muhtar) Görüldüğü gibi, Arafat'ta olup da oruç tutamayanlar için, Arefe günü oruç tutmanın mekruh olması, herkes için değildir. Arefe günü oruç tutmak çok sevabdır.
AREFE GÜNÜ İBADET VE ZİKRİN FAZİLETİ
Terviye gününden sonra Arefe günü gelir. Arefe günü sabah namazından, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, 23 farz namazın bitiminde selam verince, bir kere teşrik tekbiri okumak kadın erkek, cemaatle veya tek başına kılan herkese vacibdir. Camiden çıktıktan veya konuştuktan sonra okumak gerekmez. İmam tekbiri unutursa, cemaat terk etmez. Erkekler, yüksek sesle okuyabilir.
TEŞRİK TEKBİRİ: Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilâhe illallâhü, vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhil hamd
ANLAMI:  Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. Allah en büyüktür.
Allah en büyüktür. Bütün hamdler (övgüler) Allah’adır.
Arefe günü [Besmeleyle] bin İhlâs okuyanın günahları affolup duası kabul olur. [Ebuş şeyh]
Arefe gecesi ibadet eden, Cehennemden azat olur. [S. Ebediyye] (İbadet olarak, ilim öğrenmek en faziletlisidir. İlmihal okumakla en uygun ilmi öğrenmiş oluruz.)
AREFE GECESİ VE GÜNÜ DUA ETMEK
Arefe gecesi, Terviye günü ile Arefe günü arasındaki gecedir.
Duanın faziletlisi, Arefe günü yapılandır. [Beyhekî]
Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi. [İsfehani] 
Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri. [Deylemi]
Arefe gecesi ibadet eden, Cehennemden azat olur. [S. Ebediyye]
BAYRAM GÜNLERİ
Bayram günlerinin de fazileti büyüktür. Kurban bayramının 1.2.3. günlerinden sonraki gecelere Kurban bayramı geceleri denir. Ramazan-ı şerifin son günü ile bayramın ilk günü arasındaki geceye de Ramazan bayramı gecesi denir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
Ramazan ve Kurban bayramının gecelerini ihya eden kimsenin kalbi, kalblerin öldüğü gün ölmez. [İbni Mace, Taberani]
Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, tevbe reddolmaz. Ramazan ve Kurban Bayramı'nın birinci geceleri, Berat Gecesi ve Arefe Gecesi. [İsfehanî]
Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez. Regaib gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı gecesi. [İbni Asakir]
Bayramda erken kalkmak, gusletmek, misvak kullanmak, güzel koku sürünmek, yeni ve temiz elbise giymek, sevindiğini belli etmek, yüzük takmak, karşılaştığı müminlere güler yüzle selam vermek, fakirlere çok sadaka vermek, İslamiyet’e doğru olarak hizmet edenlere yardım etmek, dargınları barıştırmak, akrabayı, din kardeşlerini ziyaret etmek, onlara hediye götürmek sünnettir. Bayram gecelerini ihya eden, büyük saadete kavuşur. Kurban Bayramı geceleri, bayramın 1., 2. ve 3. gününden sonraki gecelerdir. İki hadis-i şerif:
Bayram gecelerini ihya edenin kalbi, kalblerin öldüğü günde ölmez. [Taberanî]
Ramazan bayramında bayram namazından önce tatlı yemek, hurma yemek, hurmayı 1, 3, 5 gibi tek adet yemek, teke riayet etmek, sünnettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: Allahü Teâlâ tektir, teke riayet edeni sever. [Buhari]
Bayram günleri sevinmek, neşelenmek gerekir. Hazret-i Ebu Bekir, kızı Âişe validemizin evine gidince, iki cariyenin tef çalıp oynadığını gördü. Ensar-ı kiramın kahramanlıklarını övüyor, destan söylüyorlardı. Hazret-i Ebu Bekir, Resulullahın evinde böyle şey yapılmasının uygun olmayacağını bildirerek, onların susmalarını söyledi. Düğünlerde ve bayramlarda, kadınların def çalmaları caiz olduğu için, Peygamber efendimiz, Hazret-i Ebu Bekir’e, (Onlara mani olma! Her kavmin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır. Bayram, sevinç günleridir) buyurdu. (Buhari)

Dargın olanların, bayramı beklemeyip, hemen barışması gerekir. Allahü teâlâyı ve Peygamber efendimizi seven, insanların kusurlarına bakmaz, hoşgörülü olur. İyi insan, [mümin], herkesle iyi geçinir. Başkalarına sıkıntı vermediği gibi, onlardan gelecek eziyetlere de katlanır. Bir kusuru için kimseye darılmamak gerekir.
Dargınlık olsa bile üç günden fazla sürmemeli. Şayet bayrama kadar süren bir dargınlık olduysa, daha fazla gecikmeden barışmalı. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
Birbirinizle münasebeti kesmeyin! Birbirinize arka çevirmeyin! Birbirinize kin ve düşmanlık beslemeyin! Birbirinizi kıskanmayın! Ey Allah’ın kulları kardeş olun! Bir Müslümanın diğer kardeşine darılarak üç günden çok uzaklaşması helâl değildir. [Buhari]
Müslümana üç günden fazla dargın duran Cehenneme gider. [Nesai]
Birbirine dargın iki kişiden, hangisi önce selam verirse, günahları affolur. Verilen selamı öteki almazsa, melekler alır. Selam almayana da şeytan, sevinçle iltifatta bulunur. [İbni Ebi Şeybe]
Müminin kardeşine üç günden çok dargın durması caiz değildir. Üç gün sonra, ona selam verip hatırını sormalıdır. Onun selamını alırsa, birlikte sevaba ortak olurlar. Selamını almazsa günaha girer. Selam veren de küs durma mesuliyetinden kurtulmuş olur. [Ebu Davud]
Din kardeşiyle bir yıl dargın duran, onu öldürmüş gibi günaha girer. [Beyheki]
Ameller, pazartesi ve perşembe günleri Allahü Teâlâ’ya arz olunur. Allahü teâlâ da, kendisine şirk koşmayan herkesi affeder. Ancak bu mağfiretten, birbirine kin tutan iki kişi istifade edemez. Allahü teâlâ, “O iki kişi barışıncaya kadar amellerini bana getirmeyin” buyurur. [İ. Malik]

İki kişi, birbirine dargın olarak ölürse, Cehennemi görmeden Cennete giremez. Cennete girseler de birbiriyle karşılaşamazlar. [İbni Hibban]
Ramazan gittiği için değil, günahlarımızın affolduğu için, büyük sevab ve nimete kavuştuğumuz için bayram yapıyoruz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
Bayram sabahı Müslümanlar, namaz için camilerde toplanınca Allahü teâlâ meleklere, “İşini yapıp ikmal edenin karşılığı nedir?” diye sorar. Melekler de, “Ücretini almaktır” derler. Allahü teâlâ da, “Siz şahit olun ki, Ramazandaki oruçların ve namazların karşılığı olarak, kullarıma kendi rızamı ve mağfiretimi verdim. Ey kullarım, bugün benden isteyin, izzet ve celâlim hakkı için istediklerinizi veririm” buyurur. [Beyheki]
Peygamber efendimiz, (Ramazan ayının son günü Allahü teâlâ, oruç tutanları affeder) buyurunca, Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah, o gün Kadir gecesi mi?) diye sual etti. Onlara, (Bilmez misiniz ki, iş yapana, işi bitirince ücreti verilir) buyurdu. (Beyheki)
Bunları bilen Müslüman nasıl sevinmez ve bayram etmez? Bayram günleri sevinmek, neşelenmek gerekir. Hazret-i Ebu Bekir, kızı Âişe validemizin evine gidince, iki cariyenin def çalıp oynadığını gördü. Ensar-ı kiramın kahramanlıklarını övüyor, destan söylüyorlardı. Hazret-i Ebu Bekir, (Resulullah’ın evinde böyle şey yapılmaz, susun) dedi. Düğünlerde ve bayramlarda, kadınların def çalmaları caiz olduğu için, Peygamber efendimiz hazret-i Ebu Bekir’e, (Onlara mani olma! Her kavmin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır. Bayram, sevinç günleridir) buyurdu. (Buhari)

Hazret-i Ali, (Bugün, orucu kabul edilenlerin ve günahları affedilenlerin bayramıdır) buyurdu. Hadis-i şerifte de, (Ramazan ayında, içkiye devam eden, ana babasına âsi olan ve sıla-i rahmi terk eden hariç, herkesin günahları affolur) buyuruldu. (Gunye)
Eğer bunlar tevbe ederse, Allahü teâlâ günahlarını affeder. Ramazandaki sevablar bilinseydi, (Her gün ramazan olsa) denirdi. Hadis-i şerifte, (Ramazan ayındaki özel sevablar bilinmiş olsaydı, bütün yılın ramazan olması istenirdi) buyuruldu. (Ebu Nasr)
Ne mutlu günahlardan sakınarak oruç tutanlara… Bunlar, asıl bayramı ahirette yapacaklardır!

BAYRAM GECELERİ
Sual: S. Ebediyye’deki, “Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle namazı vaktinden, o gecenin fecrine kadar olan zamandır. Yalnız, Arefe ve üç kurban günlerinin geceleri böyle değildir. Bu dört gece, bu günleri takip eden gecelerdir” ifadesi hangi kitaptan alınmıştır?
CEVAP
Dürr-ül muhtar
 kitabının itikâf bahsinde şöyle deniyor: Bil ki, geceler günlere tâbidir. Bundan, yalnız Arefe gecesiyle Kurban bayramı geceleri müstesnadır. İnsanlara kolaylık olmak için, bu geceler, geçen gündüzlerine tâbidir. Velvalciyye'nin kurban bahsinde de beyan edilmiştir.
BAYRAMDA YİYİP İÇMEK
Sual: Mektubat’ta, (Bayramda yiyip içmek, yıllarca nafile oruçtan daha sevabdır) buyuruluyor. Yiyip içmek niye sevab oluyor ki?
CEVAP
Burada sevab olan, yiyip içmek değil, oruç tutmayarak Allahü tealanın emrine uymaktır. Bayram günü oruç tutmak haram olduğu için, oruç tutmamanın, yani dinin emrine uymanın, nafile oruçtan daha kıymetli olduğu bildiriliyor.
BAYRAM ZİYARETLERİ
Sual: Bayram ziyaretlerinde neye dikkat edelim, önce kimleri ziyaret edelim?
CEVAP
Fâsık olan, günah işlememize sebep olacak akrabayı ziyaret lazım değildir. Fakat salih olan akrabayı ziyaret gerekir. Salih arkadaşları ziyaret de çok sevaptır. Ziyaret, yalnız Allah rızası için olmalıdır.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
Bir kimse, köydeki arkadaşını ziyarete gider. Hak teâlâ, buna bir melek gönderir. Melek o adama der ki:
- Böyle nereye gidiyorsun?
- Bu köyde bir arkadaşım var. Onu ziyarete gidiyorum.
- Bunun sana bir iyiliği, bir yardımı dokundu da onun için mi gidiyorsun?
- Hayır, sırf Allah rızası için ziyaretine gidiyorum.
- Müjdeler olsun sana! Beni Allahü Teâlâ gönderdi. Hiçbir karşılık beklemeden arkadaşını ziyarete gittiğin için Allahü teâlânın sevgisine mazhar oldun. [Hakim]

Hiç bir kul yoktur ki, din kardeşini Allah için ziyaret etsin de, bir melek, "Ne iyi ettin, Cennet sana helal olsun" demesin. Allahü teâlâ da buyurur ki: "Kulum beni ziyarete geldi. Bana da onu ağırlamak düşer".
 [Ebu Ya’la]

Hikmet ehli diyor ki:
Ziyareti terk etme, seni unuturlar. Pek sık da gitme senden bıkarlar.

Allah rızası için müslümanı ziyaret etmek çok sevaptır. Âlimi, fakiri ve salih akrabayı ziyaret daha çok sevaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
Âlimi ziyaret eden, beni ziyaret etmiş gibi sevap alır. [Taberani]
Salih akrabayı hiç olmazsa, haftada veya ayda bir ziyaret etmeli, kırk günü geçirmemelidir! Uzak ülkede ise mektupla, telefonla gönlünü almalı, dargın ise barışmalıdır.
Ev sahibi imam olur. Yahut onun tayin ettiği zat imam olur. Bir kimse, layık olsa da, teklif edilmeden ziyarete gittiği yerde imamlığa geçmemelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir kavmi ziyarete giden, onlara imamlık yapmasın!) [Tirmizi]

Davete gitmek
Sual: Her davete gidilir mi?
CEVAP
Yemekte günah işleniyorsa gidilmez. Fakirlerin davetine gitmeyip de zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Kendinden aşağı olanları ziyaret etmek de tevazu alametidir.
Düğün yemeğine davet olunanın gitmesi sünnet, başka ziyafetlere gitmek müstehaptır. Bazı âlimler ise, (Düğün yemeğine gitmek vacip, diğer davetlere gitmek sünnettir) demişlerdir. Müslümanın müslüman üzerindeki beş haktan biri, davetine icabettir. Yani davetini kabul edip gitmektir. Hadis-i şerifte, (Davete icabet ediniz) buyuruldu. (Müslim)
Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir!

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır. [Deylemi, Hâkim, İbni Lâl, Dare Kutnî, Hatib]

Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Davete icabet etmeyen, Allah’a ve Resulüne asi olmuş olur.) [Buhari]
(Müslüman kardeşine ikram eden, Allahü teâlâya ikram etmiş olur.) [İsfehani]
(İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın olanın hakkı daha önce gelir.) [Buhari]
EL ÖPMEK
Sual: Bayramda herkesin eli öpülür mü, yani kimlerin eli öpülür, kimlerin eli öpülmez?
CEVAP
Herkesin eli öpülmez. Ana babanın, bir de âdet olduğu için yaşlı akrabaların elini öpmek caizdir. Arkadaşın elini öpmek haramdır. Kadın kocasının elini öpebilir, fakat, kendine namahrem yani yabancı erkeğin, erkek de yabancı kadının, zaruret olmadıkça, elini öpemez.

Öperken Eli Alna Koymak
Sual: Eli öpülmesi caiz olan kişilerin, ellerini öperken, alna değdirmek caiz midir?
CEVAP
Değdirmek gerekmez, değdirilirse de, âdet olduğu için mahzuru olmaz.