AŞURE
GÜNÜ FAZİLETİ VE AMELLERİ
Muharrem ayının onuncu günü Aşûre günüdür.
Muharrem ayı, Kur'an-ı kerimde, kıymet verilen dört (haram) aydan biridir.
Muharremin birinci günü oruç tutmak, o senenin tamamını oruç tutmak gibi
faziletlidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: “Ramazandan sonra en faziletli
oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur.” [Müslim]
AŞURE
GÜNÜ NELER OLDU? NEDEN FAZİLETLİDİR?
Muharrem ayının en kıymetli gecesi de Aşûre
gecesidir. Allahü Teâlâ, birçok duaları Aşûre günü kabul etmiştir. Hazret-i
Âdem'in tevbesinin kabul olması, Hazret-i Nuh'un tufandan kurtulması, Hazret-i
Yunus'un balığın karnından çıkması, Hazret-i İbrahim'in ateşte yanmaması,
Hazret-i İdris'in canlı olarak göğe çıkarılması, Hazret-i Yakub'un oğlu
Hazret-i Yusuf'a kavuşması, Hazret-i Yusuf'un kuyudan çıkması, Hazret-i
Eyyüb'ün hastalıktan kurtulması, Hazret-i Musa'nın Kızıldeniz'i geçmesi,
Hazret-i İsa'nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşûre
günü oldu.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Aşûre günü Nuh aleyhisselamın gemisi, Cudi dağına indirildi. O gün Nuh ve yanındakiler, Allahü Teâlâya şükür için oruçlu idiler. Hayvanlar da hiç bir şey yememişti. Allahü Teâlâ denizi, beni İsrail için, aşûre günü yardı. Yine Aşûre günü Allahü Teâlâ Adem aleyhisselamın ve Yunus aleyhisselamın kavminin tevbesini kabul etti. İbrahim aleyhisselam da o gün doğdu.” [Taberani]
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Aşûre günü Nuh aleyhisselamın gemisi, Cudi dağına indirildi. O gün Nuh ve yanındakiler, Allahü Teâlâya şükür için oruçlu idiler. Hayvanlar da hiç bir şey yememişti. Allahü Teâlâ denizi, beni İsrail için, aşûre günü yardı. Yine Aşûre günü Allahü Teâlâ Adem aleyhisselamın ve Yunus aleyhisselamın kavminin tevbesini kabul etti. İbrahim aleyhisselam da o gün doğdu.” [Taberani]
Aşûre günü yapılması iyi olan işler:
1- Aşûre günü oruç
tutmak sünnettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Aşûre günü oruç tutanın, bir
yıllık günahları affolur.” [Müslim, Tirmizî, İ. Ahmed, Taberanî]
Tek başına Aşûre günü oruç tutmak mekruh
olur. Çünkü Yahudilere benzenmiş olur. 9. ile 10. veya 10. ile 11. günü
tutulursa mekruh olmaz.
“Aşûrenin faziletinden faydalanın! Bu mübarek
günde oruç tutan, melekler, peygamberler, şehitler ve salihlerin ibadetleri
kadar sevaba kavuşur.” [Şir’a]
“Aşûre günü bir gün önce, bir gün sonra da
tutarak, Yahudilere muhalefet edin!” [İ. Ahmed] [Yalnız Aşûre günü
oruç tutmak mekruhtur. Bir gün öncesi veya bir gün sonrası ile tutmalı!]
Peygamber efendimiz bir gün öğleye doğru
buyurdu ki: “Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin,
oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşûre günüdür.” [Buhari,
Müslim, Ebu Davud]
Öteden beri Kureyş de, Resulullah da Aşûre
günü oruç tutardı. Medine’ye gelince de yine o gün oruç tuttu ve tutulmasını
emretti. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud)
Medine’de aşûre günü oruç tutan
Peygamber efendimiz, Yahudilerin de oruç tuttuklarını gördü. “Niye oruç
tutuyorsunuz?” diye sordu. Onlar da, (Allah’ın İsrail oğullarını
düşmanından kurtardığı bir gündür, Musa bu günde oruç tuttuğu için) dediler.
Resulullah efendimiz de, Müslümanların bugün oruç tutmalarının sebebini
anlatmak için, “Ben Musa aleyhisselama sizden daha layıkım” buyurdu.
(Buhari, Müslim, Ebu Davud)
Bugün oruç tutmak çok kıymetlidir. Peygamber
efendimiz, bugün bir hurmayı mübarek ağzında ıslatıp çocukların ağzına verirdi.
Çocuklar, Resulullah’ın mucizesi olarak akşama kadar bir şey yiyip içmezlerdi.
Bugün bazı hayvanların bile bir şey yemediği bildirilmiştir. Bir avcı, Aşûre
günü, bir geyik yakaladı. Geyik, yavrularını emzirip akşamdan sonra dönmek
üzere, avcının izin vermesi için, Resulullah efendimizden, şefaat istedi. Avcı,
geyiğin akşama kalmadan hemen gelmesini isteyince, geyik, (Bugün Aşûre günüdür.
Bugünün hürmetine yavrularımızı emzirmeyiz. Onun için akşamdan sonra gelmek
için izin istedim) dedi. Bunu duyan avcı, geyiği Resulullah’a hediye etti. O
da, geyiği serbest bıraktı.
2- Sıla-i rahim yapmalı. Yani salih akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı. Hadis-i şerifte, “Sıla-i rahmi terk eden, Aşûre günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa’nın sevabı kadar ecre kavuşur” buyuruldu. (Şir’a)
2- Sıla-i rahim yapmalı. Yani salih akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı. Hadis-i şerifte, “Sıla-i rahmi terk eden, Aşûre günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa’nın sevabı kadar ecre kavuşur” buyuruldu. (Şir’a)
3- Sadaka vermek
sünnettir, ibadettir. Hadis-i şerifte, “Aşûre günü, zerre kadar sadaka veren,
Uhud Dağı kadar sevaba kavuşur” buyuruldu. (Şir'a)
Aşûre tatlısı pişirmeyi sünnet sanarak
pişirmek, bid’at olur, caiz olmaz. Ama sünnet demeden Aşûre veya başka herhangi
bir tatlı pişirmekte mahzur yoktur. Bu inceliği iyi anlamalıdır. Tedavi
niyetiyle sürme çeken bugün de sürmelenebilir. Hadis-i şerifte, “Aşûre
günü ismidle sürmelenen, göz ağrısı görmez” buyuruldu. (Hâkim)
4- Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, “Aşûre günü on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur” buyuruldu. (Şir'a)
4- Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, “Aşûre günü on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur” buyuruldu. (Şir'a)
5- Çoluk çocuğunu
sevindirmeli! Hadis-i şerifte, “Aşûre günü, aile efradının nafakasını
geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur” buyuruldu. (Beyhekî)
6- Gusletmeli. Hadis-i
şerifte, “Aşûre günü gusleden mümin, günahlardan temizlenir” buyuruldu.
(Şir'a) [Bu sevaplar, itikadı düzgün olan, namaz kılan ve haramlardan kaçan
mümin içindir. Bunlara riayet etmeyen kimse, Aşûre günü, bir değil,
defalarca gusletse, günahları affolmaz.]
7- İlim öğrenmeli! Hadis-i
şerifte, “Aşûre günü, ilim öğrenilen veya Allahü Teâlâyı zikredilen bir
yerde, biraz oturan, Cennete girer” buyuruldu. Bu gece ilim olarak,
ehl-i sünnete uygun bir kitap, [mesela İslam Ahlakı veya Tam
İlmihal Seadet-i Ebediyye, Ömer Nasuhi Bilmen’in Büyük İslam İlmihali]
okumalıdır. Ayrıca Kur’an-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı.
(Şir’a)
AŞURE
GÜNÜ KERBELA ŞEHİTLERİ MATEMİNİ TUTMAK
Hazret-i Hüseyin, 10
Muharremde şehit edildi. O yüce imamın şehit edilmesi, elbette bütün
müslümanlar için büyük musibet ve üzüntüdür. Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman,
Hazret-i Ali ve Hazret-i Hamza’nın şehit edilmeleri de, böyle büyük musibet ve
üzüntüdür. Fakat, Peygamber efendimiz, Hazret-i Hamza’nın şehit edildiği günün
yıldönümlerinde matem [yas] tutmadı. Matem tutmayı da emretmedi. Matem yasak
olmasaydı, herkesten önce Peygamber efendimizin ölümü için matem tutulurdu.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Matem tutan, ölmeden tevbe etmezse,
kıyamette şiddetli azap görür.” [Müslim]